Background: The aim of this study is to investigate the influence of living in different geographic regions of the same country on the phenomenology of schizophrenic delusions and hallucinations in two groups of schizophrenic patients.
Methods: A total of 373 schizophrenic patients hospitalized in three different psychiatric hospitals in Turkey were recruited, and their delusions were classified by using the classification system developed by Huber and Gross. Patients were categorized with respect to regions in which they lived. Group 1 represented the Western region of Turkey, and group 2 represented the Central region of Turkey.
Results: Delusions of persecution and reference were detected frequently in both genders and groups. Delusions of poisoning and erotomania were more prevalent in females than in males. The most frequent auditory hallucinations included hearing voices conversing and voices commenting. Seeing goblins was the most prevalent theme in visual hallucinations.
Conclusions: The results demonstrate a relationship between the content of delusions and hallucinations and living in different geographic regions of the same country. Although cultural and environmental factors are important in the phenomenology of delusions and hallucinations, the geographic region of residence seems to be great importance in phenomenology as well.
Şizofreni hastalarında sanrı ve varsanıların fenomenolojisi
Giriş: Bu çalışmada şizofreni hastalarından oluşan 2 ayrı grup üzerinde şizofrenide rastlanan sanrı ve varsanıların fenomenolojisi üzerine farklı coğrafik bölgelerde yaşamanın etkilerinin araştırılması amaçlanmıştır.
Metod: Hasta grubu, Türkiye’nin 3 ayrı psikiyatri hastanesinde yatarak tedavi edilen toplam 373 kişiden oluşmaktadır. Bu hastaların sanrıları Huber ve Gross tarafindan geliştirilen sınışama sistemi kullanılarak değerlendirildi. Hastalar yaşadıkları bölgeler göz önüne alınarak kategorize edildi. 1. Grup Türkiye’nin Batı Bölgesini (Marmara Bölgesi), 2. Grup ise Türkiye’nin Orta Bölgesi’ni (İç Anadolu ve İç Ege Bölgesi) temsil etmektedir.
Sonuçlar: Her iki cinsiyet ve grupta en sık olarak referans ve perseküsyon sanrıları saptanmıştır. Zehirlenme ve erotomanik sanrı kadınlarda erkeklerden daha sık görülmüştür. En yaygın işitsel varsanıları dinsel inançla ilgili ve telkinde bulunan sesleri içermektedir. Cinleri görmek en yaygın görsel halüsinasyon temalarındandır.
Tartışma: Sonuçlar, bir ülkede ikamet edilen coğrafi bölge ile sanrı ve varsanıların içeriği arasında bir ilişkiye işaret etmektedir. Her ne kadar kültürel ve çevresel faktörler, sanrı ve varsanıların fenomenolojisinde önemli ise de; yaşanılan coğrafik bölge de bu bağlamda büyük bir önem arzetmektedir.