Psychiatry and Clinical Psychopharmacology
Original Papers

Metacognitive functions in obsessive compulsive disorder in a Turkish clinical population: the relationship between symptom types and metacognition subdimensions

1.

Ondokuz Mayis University, Faculty of Medicine, Department of Psychiatry, Samsun - Turkey

2.

GATA Haydarpasa Training Hospital, Istanbul - Turkey

3.

GATA Haydarpasa Training Hospital, Istanbul - Turkey

4.

GATA Haydarpasa Training Hospital, Department of Psychiatry, Istanbul - Turkey

Psychiatry and Clinical Psychopharmacology 2013; 23: 65-71
DOI: 10.5455/bcp.20130127020802
Read: 1073 Downloads: 572 Published: 19 February 2021

Objective: One of the aims of this study was to investigate whether or not patients with obsessivecompulsive disorder (OCD) differ from healthy controls in terms of their dysfunctional metacognitions. Another aim was to investigate the relationship between obsessive-compulsive (O-C) symptom types and subdimensions of metacognition.

Methods: Fifty-two patients diagnosed with OCD and 65 healthy controls were evaluated using the Metacognitions Questionaire-30 (MCQ-30). Scale scores were compared using the Student-t test, and effect sizes of statistical significance were calculated. Additionally, the, Maudsley Obsessive-Compulsive Symptoms Inventory (MOCI) and Beck Anxiety Inventory (BAI) were applied, and the correlations between the scores from these scales and the MCQ-30 were tested using Pearson correlation analysis.

Results: MCQ-30 total scores in OCD patients compared to healthy controls were higher to a medium degree (p<0.0001, effect size=0.74). “Uncontrollability and danger” (p<0.0001, effect size=0.95), and “need to control thoughts” (p<0.0001, effect size=0.84) subscales were higher in patients with OCD patients with a large effect size. The highest correlations between subscales of MCQ-30 and MOCI scores were between “doubt/indecisiveness” symptom type scores and “uncontrollability and danger” (r=0.48) and “need to control thoughts” (r=0.47) subscale scores. In addition, the highest correlations between BAI score and subscales of these scales (MCQ-30 and MOCI) were between the same subscales (respectively; r =0.46, r =0.55, r =0.66).

Conclusions: Dysfunctional metacognitions were quite high in OCD patients. Certain metacognition subdimensions (“uncontrollability and danger” and “need to control thoughts”) are of central importance in OCD. Some obsessive compulsive symptom types (“doubt/ indecisiveness”) exhibit a more common and substantial relationship with these metacognitions. Our study is the first to investigate the relationship between OCD and metacognitions in Turkey and may contribute to a better understanding of metacognitive processes in OCD patients.


Klinik bir Türkiye örnekleminde obsesifkompulsif bozuklukta üstbilişsel işlevler; belirti tipiyle üstbiliş boyutlarının ilişkisi

Amaç: Çalışmamızın amaçlarından biri, obsesif kompulsif bozukluk (OKB) hastalarının sahip oldukları işlevsel olmayan üstbilişler açısından sağlıklı kontrollerden farklı olup olmadığını araştırmaktır. Diğer amaç ise obsesif kompulsif belirti türleri ile üstbiliş alt boyutları arasındaki ilişkiyi araştırmaktır.

Yöntem: OKB tanısı konan 52 hasta ile 65 sağlıklı kontrol Üstbiliş Ölçeği-30 (ÜBÖ-30) ile değerlendirilmiştir. Ölçek skorları student-t testi ile karşılaştırılmış ve istatistiksel anlamlılığın etki değeri hesaplanmıştır. Ayrıca hasta grubuna Maudsley Obsesif Kompulsif Semptom Listesi (MOKSL) ve Beck Anksiyete Envanteri (BAE) uygulanmış, her iki ölçek skorları ile ÜBÖ-30 skorları arasındaki ilişkiler Pearson korelasyon analizi ile ortaya koyulmuştur.

Bulgular: OKB hastalarının ÜBÖ-30 toplam skorları sağlıklı kontrollere göre orta etki büyüklüğü derecesinde (p<0.0001, etki değeri=0.74) daha yüksekti. Alt ölçeklerden ise “kontrol edilemezlik ve tehlike” (p<0.0001, etki değeri=0.95) ve “düşünceleri kontrol ihtiyacı” (p<0.0001, etki değeri=0.84) alt boyutları OKB hastalarında büyük etki değeri derecesinde daha yüksek bulundu. ÜBÖ30’un ve MOKSL’nin alt ölçekleri arasında en yüksek korelasyonlar “kuşku/kararsızlık” belirti tipi skorları ile “kontrol edilemezlik ve tehlike” (r=0.48) ve “düşünceleri kontrol ihtiyacı” (r=0.47) alt boyut skorları arasında idi. Ayrıca BAE skorlarının bu iki ölçek skorlarıyla gösterdiği en yüksek korelasyonlar da bu alt ölçekler ile idi (sırasıyla; r=0.46, r=0.55, r=0.66).

Sonuç: OKB hastalarında işlevsel olmayan üstbilişler yüksek oranda mevcuttur. Özellikle bazı üstbiliş boyutları (“kontrol edilemezlik ve tehlike” ve “düşünceleri kontrol ihtiyacı”) OKB’de daha merkezi öneme sahiptir. Bazı obsesif kompulsif belirti tipleri (kuşku/kararsızlık) bu üstbilişler ile daha yaygın ve güçlü ilişki gösterirler. Çalışmamız, ülkemizde OKB ve üstbilişler arasındaki ilişkiyi araştıran ilk çalışmadır ve OKB hastalarının üstbilişsel süreçlerinin daha iyi anlaşılmasına katkı sağlayabilir.

Files
EISSN 2475-0581