Objective: Depression is one of the most common psychiatric disorders in the world and in our country, and causes important degrees of disability and burden both for the patients and their care givers. In this study, we aimed to evaluate the presence of depression, ways of coping with stress and the features of temperament and character in the first-degree relatives who share the burden of the disease and were together with the patients during the illness and treatment period.
Method: In our study, we evaluated the first-degree relatives (mother, father, siblings or children) of 53 depressed patients who were treated in the outpatient clinic of Maltepe University, Faculty of Medicine, Department of Psychiatry. The first-degree relatives of the depressed patients were evaluated with Beck Depression Inventory (BDI), Temperament and Character Inventory (TCI), Coping with Stress Questionnaire, Symptom Check List (SCL-90- R), TEMPS-A (Temperament Evaluation of Memphis, Pisa, Paris, San Diego Autoquestionaire). The diagnosis of depression was made by a psychiatrist according to DSM-IV-R criteria.
Results: In our sample (N=53), 85% were female (N=45) and 15% (N=8) were male. 50.9% of relatives were diagnosed with depression. According to the TCI scale, in the group with depression, significant difference were found in the subscales of anticipatory worry (HA1), fatigue (HA4), total HA (harm avoidance) scores, and responsibility (SD1), purposeful (SD2), enlightened second nature (SD5), total SD (self-directedness) scores and cooperativeness (C). According to the SCL- 90-R scale, in the group with depression, except the subscales of phobic anxiety and psychoticism, there was significant relationship with the other subscales of SCL-90-R. According to TEMPS-A scale, the most common temperaments were depressive and anxious with the ratio of 18.9%.
Conclusion: As a result, depression is a common public health problem. The caregivers, mostly the first degree relatives, are overlooked when treating the patients, for this reason it is important to recognize and treat this group which is not addressed well enough.
Major depresyonu olan hastaların birinci dereceden yakınlarında depresyon varlığının araştırılması, stresle başa çıkma yöntemleri, mizaç ve karakter özellikleri
Amaç: Depresyon ülkemizde ve dünyada en çok görülen psikiyatrik bozukluklardan birisi olup, hem hastalarda hem de hastaların yanında olan ve ona bakım veren kişilerde önemli derecede işlev kayıplarına yol açmaktadır. Bu çalışmada, depresyon tanısı alan hastaların hastalık ve tedavi sürecinde yanlarında olan ve hastalık yükünü paylaşan akraba ve yakınlarında depresyon varlığı, stresle başa çıkma yöntemleri ve mizaç, karakter özeliklerinin araştırılması amaçlanmıştır.
Yöntem: Çalışmaya, Maltepe Üniversitesi Psikiyatri Anabilim dalı polikliniğinde ayaktan tedavi gören, DSM-IV tanı kriterlerine göre major depresif bozukluk tanısı almış olan 53 hastanın birinci dereceden birer akrabası (toplam 53 akraba: anne, baba, kardeş veya çocukları) alınmıştır. Bu hasta yakınlarına Beck Depresyon Envanteri (BDI), Mizaç ve karakter Envanteri (TCI), Stresle Başa Çıkma Tarzları Ölçeği (SBTÖ), Belirti Tarama Listesi (SCL-90 R), TEMPS-A (Temperament Evaluation of Memphis, Pisa, Paris and San Diego – Autoquestionnaire) uygulandı. Depresyon tanıları, DSM-IV ölçütlerine göre bir psikiyatri uzmanı tarafından koyuldu
Bulgular: Örneklemin (N= 53) %85’i (n=45) kadın, %15’i (N=8) erkek olup, %50.9’unda (n=27) depresyon saptandı. Depresyonu olan grupta, TCI ölçeğine göre, beklenti endişesi (ZK1), çabuk yorulma (ZK4), zarardan kaçınma toplam puanı (ZK toplam), sorumluluk alma (KY1), amaçlılık (KY2), uyumlu ikincil huylar (KY5), toplam kendini yönetme (KY toplam), işbirliği yapma (İY) alt ölçeklerinde, depresyonu olmayan gruba göre anlamlı farklılık saptandı. SCL 90-R ölçeğine göre, depresyonu olan grupta, fobik kaygı ve psikotisizm alt ölçekleri dışındaki alt ölçeklerde anlamlı ilişki saptandı. TEMPS-A ölçeğine göre %18.9 ile en sık görülen iki grup, depresif mizaç ve anksiyöz mizaç idi.
Sonuç: Sonuç olarak, depresyon oldukça sık karşılaşılan bir halk sağlığı problemidir ve depresyonu olan hastalar tedavi edilirken, çoğunlukla onlara bakım veren birinci dereceden yakınlarının depresyonu ve tedavisi gözden kaçmaktadır. Bu nedenle, yeterince iyi ele alınmayan bu grubun tanınması ve tedavisi önem taşımaktadır.