Objective: Substance abuse amongst youth has been growing in developed and developing nations, including Turkey. This growth is related to a number of factors, not the least of which are forces associated with development, globalization, and youth culture. The identification of risk factors for youth substance abuse for particular populations is an important approach to the development of prevention and intervention strategies.
Methods: We analyzed the data from a survey of 31,272 youth ages 14 to 18 years enrolled in high schools in Istanbul that covered the use of various substances as well as a number of demographic, socioeconomic, cultural, psychopathological, and psychosocial risk factors. Our data consisted of answers to similar questions that were asked in European School Survey Project (ESPAD), Youth in Europe (YIE), and Monitoring of the Future Survey and the National Household Survey in USA. We used binary logistic regression analyses to generate risk profiles for each of the following categories of lifetime use: tobacco, alcohol, cannabis, other illicit drugs, and multiple (two or more) other illicit drugs.
Results: We identified statistically significant risk profiles for these different substance categories. All the different risk factor categories contributed variably to the use of gateway drugs (tobacco, alcohol, marijuana, and other illicits), but the multiple use of other illicit drugs was associated primarily with a narrower set of psychopathological (suicidality, irritability, and antisocial problems) and psychosocial variables (family substance abuse and peer influence).
Conclusions: These risk profiles share some commonality with those found amongst other populations. However, these unique risk profiles for Turkish youth can be useful in developing primary and secondary preventive interventions to address the growing substance use and abuse problems. Crosssectional and longitudinal studies, focusing on time trends and risk factors of substance use in youth of emerging countries including Turkey, are needed.
Kimyasal madde bağımlılığı: Türk gençleri için risk faktörleri
Amaç: Kimyasal madde kullanımı gelişmiş ve Türkiye’nin da dahil olduğu gelişmekte olan ülkelerde artarak devam etmektedir. Bu büyüme kalkınma, globalleşme ve gençlik kültürü gibi güçleri de içeren pek çok faktörle ilişkilidir. Belirli toplumsal gruplarda gençlik kimyasal madde kullanımı risk faktörlerini tespit etme, engelleyici ve girişimsel stratejilerin geliştirilmesinde önemli bir yaklaşımdır.
Yöntemler: İstanbul’daki liselere kayıtlı 14-18 yaş grubundaki 31.272 gencin katıldığı, çeşitli kimyasal maddeler ve nüfus, sosyoekonomik, kültürel, psikopatolojik ve psikososyal risk faktörler hakkında bilgi içeren bir anketin verilerini analiz ettik. Avrupa Okul Anket Projesi (ESPAD), Avrupa’da Gençlik (YİE), ve ABD’de ki Geleceğin İzlenmesi ve Ulusal Hanehalkı Anketleri’ndekilere benzer sorular içeren bir anket uygulandı. Aşağıdaki her maddenin yaşam boyu kullanım risk faktörleri profillerini çıkarmak için ikili regresyon analizlerini kullandık: Tütün, alkol, esrar, diğer yasadışı uyuşturucular, ve çoklu (iki veya daha fazla) yasadışı uyuşturucu kullanımı.
Bulgular: Bu farklı madde kategorileri için istatistiksel olarak önemli risk profillerini belirledik. Bütün farklı risk faktör kategorileri geçit maddelerinin (tütün, alkol, esrar ve diğer uyuşturucular) kullanımına değişik derecelerde katkıda bulunurken, diğer uyuşturucu maddelerin çoklu kullanımı daha dar bir psikopatolojik (intihar, asabiyet ve antisosyal problemler) ve psikososyal (ailede madde kullanımı ve akran etkisi) değişkenler dizisi ile ilişkili bulundu.
Sonuç: Bulduğumuz risk profilleri farklı topluluklarda bulunan risk profilleri ile bazı ortak özellikleri paylaşmaktadır. Ancak, Türk gençlerinin bu özgün risk profilleri büyüyen kimyasal madde kullanım ve kötüye kullanım problemlerine yönelik primer ve sekonder engelleyici girişimler geliştirilmesinde yararlı olabilir. Türkiye’yi de içeren yükselen ülkelerin gençleri arasında, madde kullanımı zaman eğilimleri ve risk foktörlerine odaklanan kesitsel ve uzunlamasına çalışmalara ihtiyaç vardır.