Objective: Polycystic ovary syndrome (PCOS) is a common disease in women during the reproductive ages. Studies has shown a reduction in the quality of life in patients with PCOS, but there is no consensus about which symptoms of PCOS influence the quality of life more. In this study, we aimed to compare the quality of life, depression and anxiety levels in PCOS patients and healthy controls.
Method: Forty four reproductive-age women with PCOS and forty four healthy women who were examined in obstetrics and gynecology outpatient clinic of Gülhane Military Medical Faculty were enrolled in the study. Sociodemographic and clinical characteristics of all participants had been profiled and biochemical tests were performed. Quality of life, depression and anxiety levels were evaluated by Quality of Life Scale Polycystic Ovary Syndrome (PCOS-Q), Beck DepressionInventory (BDI) and Beck Anxiety Inventory (BAI), respectively.
Results: Mean BDI scores were higher in patients with PCOS compared with control group, but no difference was observed between the two groups in terms of BAI scores. Quality of life scale total score and the emotions, weight, infertility, menstrual problems subscale scores were lower in PCOS group. There were no differences between the two groups in the hirsutism subscale scores.
Conclusion: According to the results of our study, PCOS has a negative impact on patients’ quality of life. Symptoms that affect quality of life need to be taken into consideration when planning the treatment of patients with PCOS. Thus, treatment will focus on symptoms that affect the patients more and there will be an increase in patients’ satisfaction with treatment.
Polikistik over sendromunda yaşam kalitesi, depresyon ve anksiyete düzeyleri
Amaç: Polikistik over sendromu (PKOS) reprodüktif dönemdeki kadınlarda yaygın olarak görülen bir hastalıktır. Çalışmalar PKOS hastalarında yaşam kalitesinde azalma olduğunu göstermektedir. Fakat hangi PKOS semptomun yaşam kalitesini ne kadar etkilediği konusunda görüş birliği oluşmamıştır. Bu çalışmada PKOS hastalarının yaşam kalitesi, depresyon ve anksiyete düzeylerinin sağlıklı kontrollerle kıyaslanması amaçlanmıştır.
Yöntem: Gülhane Askeri Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Polikliniğine başvuran reprodüktif dönemdeki kırk dört PKOS hastası ve kırk dört sağlıklı kadın çalışmaya alındı. Tüm katılımcıların sosyodemografik ve klinik özellikleri tespit edilip, biyokimyasal testleri yapıldı. Çalışmaya dahil edilenlerin yaşam kalitesi, Polikistik Over Sendromu Yaşam Kalitesi ölçeği (PCOS-Q) ile; depresyon ve anksiyete düzeyleri ise Beck Depresyon Ölçeği (BDÖ) ve Beck Anksiyete Ölçeği (BAÖ) ile değerlendirildi.
Bulgular: PKOS hastalarının ortalama BDÖ puanı kontrol grubuna göre yüksek iken; BAÖ puanı yönünden iki grup arasında fark saptanmamıştır. PKOS grubunda yaşam kalitesi ölçeği toplam puanı ile emosyonel bozulma, kilo sorunları, infertilite, menstrüel düzensizlik alt ölçekleri puanları kontrol grubuna göre düşük iken; hirsutizm alt ölçeğinde iki grup arasında fark tespit edilmemiştir.
Sonuç: Çalışma sonucunda, PKOS’un hastaların yaşam kalitesi üzerinde olumsuz etki yaptığı saptandı. PKOS hastalarının tedavisini düzenlerken hastaların yaşam kalitesini etkileyen semptomları dikkate almak gerekir. Böylece tedavi, hastayı daha fazla etkileyen semptomlar üzerinde yoğunlaşacak ve hastaların tedaviden memnuniyeti artacaktır.