Objective: Alcohol dependence doesn’t develop in all individuals consuming alcohol; therefore risk factors for dependence, its etiology, and the bases of the urge to drink alcohol should be investigated. As hormones have different functions in the body, they have been among the subjects of research to determine these factors. Especially the hormones affecting food intake could be thought to have a relationship with alcohol consumption. The aim of this study was to investigate whether the hormones affecting food intake play a role in alcohol dependence.
Method: Twenty-one patients were included in the study. All patients were referred to and hospitalized in the Department of Psychiatry, Trakya University School of Medicine. They were clinically evaluated and diagnosed with alcohol dependence according to the Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders-Fourth Edition (DSM-IV) criteria. Fasting blood samples were collected at 08:00 AM on the first day of hospitalization, which was also the day the patients gave up drinking (day 0), and then on the following 1st, 7th, and 28th days to measure ghrelin, leptin, and prolactin levels. Twenty one healthy volunteers (20 males, 1 female), who had not consumed any alcohol for at least ten days and did not meet the criteria for alcohol dependence based on the DSM-IV, were included in this study. Blood samples were collected from the control group for determination of levels of ghrelin, leptin, and prolactin.
Results: There were no significant differences between the alcohol dependent patient group and the healthy control group regarding leptin, ghrelin or prolactin levels. Additionally, there were no significant differences between the leptin and prolactin levels on day 0, 1, 7, and 28 in the patient group. A statistically significant decrease was found in ghrelin levels of alcohol dependent patients between the days of 0 and 28 and between the days of 1 and 28.
Conclusions: Because of the decline in the ghrelin levels on day 28 compared to day 0 and 1, there is a need for further studies on alcohol dependent patients. The evaluation of more prolonged sobriety days may also be useful. This study did not support the hypothesis that leptin, ghrelin, and prolactin levels are a biological indicator for alcohol dependence.
Alkol bağımlılığı olan hastalarda leptin, grelin, prolaktin düzeylerinin değerlendirilmesi
Amaç: Alkol kullanan bireylerin tümünde alkol bağımlılığı gelişmemektedir. Bu sebeple bağımlılık için risk etkenleri, bağımlılığın etyolojisi ve bireyin alkol alma dürtüsünün temelleri araştırılmalıdır. Bu etkenlerin belirlenmesi için vücutta çeşitli rolleri olan hormonlar araştırma konusu olmuştur. Besin alımını etkileyen hormonların alkol alınımını da etkileyebileceği düşünülebilir. Bu çalışmada besin alınımını etkileyen hormanların alkol alınımı üzerinde etkisinin olup olmadığının araştırılması amaçlanmıştır.
Yöntem: Bu çalışmaya Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı’na başvuran, Ruhsal Bozuklukların Tanımlanması ve Sınışandırması El Kitabı-Dördüncü Baskı (DSM-IV) ölçütlerine göre yapılan klinik değerlendirme sonucu alkol bağımlılığı tanısı alan ve hastaneye yatarak tedavi görmeyi kabul eden yirmi bir hasta dahil edildi. Hastaneye yatışlarının ilk günü (alkol alımını bıraktıkları gün, 0. gün) , 1., 7. ve 28. gün sabah saat 08:00’de aç olarak kanları alındı ve grelin, leptin ve prolaktin düzeyleri ölçüldü. Kontrol grubu için en az on gündür alkol içmeyen, DSM-IV ölçütlerine göre alkol bağımlılığı tanı ölçütlerini karşılamayan, hasta grubu ile uyumlu olarak yirmisi erkek ve biri kadın olmak üzere toplam yirmi bir gönüllü kişi seçildi. Kontrol grubundan leptin, grelin ve prolaktin düzeyleri için bir kez kan alındı.
Bulgular: Alkol bağımlılığı olan hasta grubu ile kontrol grubu arasında leptin, grelin ve prolaktin düzeylerinde istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı. Alkol bağımlılığı olan hastaların leptin ve prolaktin düzeyleri günler içinde anlamlı değişiklik göstermedi. Alkol bağımlılığı olan hastaların grelin düzeylerinde 0. gün ile 28. gün ve 1. gün ile 28. gün arasında istatistiksel olarak anlamlı bir azalma meydana geldi.
Sonuçlar: Grelinin alkol bağımlılarında alkolü bırakmayı takiben günler içinde azalması bu konuda daha fazla çalışma yapılmasına gerek olduğunu ve daha uzun süreli ayıklık dönemlerinin değerlendirilmesinin faydalı olabileceğini düşündürmektedir. Bu çalışma, alkol bağımlılarında leptin, grelin ve prolaktin düzeylerinin alkol alınımı ile ilişkili biyolojik bir belirleyici olduğu hipotezini desteklememektedir.