Psychiatry and Clinical Psychopharmacology
Original Papers

Evaluation of the levels of adiponectin, ghrelin, and resistin in alcohol dependent male patients

1.

Psychiatry Service of Sakarya University Training and Research Hospital, Sakarya - Turkey

2.

Psychiatry Service of NP Hospital, Istanbul - Turkey

3.

Elbistan State Hospital, Kahrmanmaraş - Turkey

Psychiatry and Clinical Psychopharmacology 2012; 22: 216-224
DOI: 10.5455/bcp.20120731061400
Read: 877 Downloads: 573 Published: 24 February 2021

Objective: There are numerous theories about the etiology of alcohol dependence, at the present time. The most widely accepted hypothesis is a multidimensional approach which includes biological, psychological, and sociological factors playing roles in the etiology and deeming alcohol dependence a disorder. In recent years, the biological factors have been the focus of investigation and various biological parameters have been studied. Since alcohol dependence does not develop in all individuals consuming alcohol, its clinical course varies, and the features of recovery and recurrence of alcohol dependence cannot be predicted; therefore, it is important to investigate the risk factors and possible biological parameters of dependence (5,6). A number of hormones that play various roles in the body have become the subject of research. Hormones affecting food intake may have an effect on alcohol consumption. The purpose of this study was to investigate whether the hormones (adiponectin, ghrelin, and resistin) affecting food intake have an effect on alcohol consumption and the hypothesis that they could be indicators for alcohol dependence.

Methods: One hundred and seven male patients were included in the study, who were hospitalized at the AMATEM Unit of Ankara Numune Training and Research Hospital for treatment. They were clinically evaluated and diagnosed with alcohol dependence according to the Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders-Fourth Edition (DSM-IV) criteria. Fasting blood samples were collected at 08:00 AM on the first day of hospitalization, which was also the day the patients gave up drinking (day 0), and then on the following 7th day to measure adiponectin, ghrelin, and resistin levels. Eighty-three healthy male volunteers, who had not consumed any alcohol for at least ten days, did not meet diagnostic criteria for alcohol dependence or abuse based on the DSM-IV criteria, and were compatible with patient group, were included in this study. Blood samples were taken from the control group once to determine levels of adiponectin, ghrelin, and resistin.

Results: There was a statistically significant difference between the alcohol dependent patient group and the healthy control group in terms of adiponectin, ghrelin, and resistin levels. On the first day, the adiponectin and ghrelin levels of the patient group were significantly higher compared to the control group and significantly lower on the seventh day. Resistin levels were significantly higher compared to the control group on the first day and continued to increase significantly on the seventh day.

Conclusions: Since all three parameters changed throughout the days after quitting alcohol in the alcohol dependent patients, there is a need for further studies to be conducted on this subject. The evaluation of more prolonged sobriety days may also be useful. This study showed that adiponectin, ghrelin, and resistin levels could be biological indicators for alcohol dependence. However, in order to prove this hypothesis, further studies are required. This study points the way for future studies to be conducted on the subject.


Alkol bağımlısı erkek hastalarda grelin, resistin düzeylerinin değerlendirilmesi

Amaç: Alkol bağımlılığının etiyolojisine ilişkin pek çok kuram olduğu bilinmesine rağmen, günümüzde üzerinde en çok fikir birliğine varılan yaklaşım; alkol bağımlılığını, etiyolojisinde biyolojik, psikolojik ve sosyal pek çok etkeni içeren bir bozukluk olarak kabul eden çok boyutlu yaklaşımdır. Son yıllarda özellikle biyolojik faktörler üzerinde durulmakta ve çeşitli biyolojik parametreler üzerinde araştırmalar yapılmaktadır. Özellikle alkol kullanan bireylerin tümünde alkol bağımlılığının gelişmemesi, klinik seyrinin farklılık göstermesi, düzelme ve yineleme özelliklerinin kestirilememesi nedeniyle bağımlılık için risk etkenlerinin, olası biyolojik parametrelerin araştırılmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Bunun için vücutta çeşitli rolleri olan hormonlar araştırma konusu olmuştur. Besin alımını etkileyen hormonların alkol alınımını da etkileyebileceği düşünülebilir. Bu çalışmada besin alınımını etkileyen hormonlar olan adiponektin, grelin ve resistinin alkol alınımı üzerinde etkisinin olup olmadığının ve alkol bağımlılığı için belirteç olabileceği hipotezinin araştırılması amaçlanmıştır.

Yöntem: Bu çalışmaya Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi AMATEM kliniğinde yatarak tedavi gören, Ruhsal Bozuklukların Tanımlanması ve Sınışandırması El Kitabı- Dördüncü Baskı (DSM-IV) ölçütlerine göre yapılan klinik değerlendirme sonucu alkol bağımlılığı tanısı alan 107 erkek hasta dâhil edildi. Hastaneye yatışlarının ilk günü (alkol alımını bıraktıkları gün, 0. gün) ve 7. gün sabah saat 08:00’de aç olarak kanları alındı ve adiponectin, ghrelin ve resistin düzeyleri ölçüldü. Kontrol grubu için en az on gündür alkol içmeyen, DSM-IV ölçütlerine göre alkol bağımlılığı veya kötüye kullanımı tanı ölçütlerini karşılamayan, hasta grubu ile uyumlu olarak 83 gönüllü kişi seçildi. Kontrol grubundan adiponektin, grelin ve resistin düzeyleri için bir kez kan alındı.

Bulgular: Alkol bağımlılığı olan hasta grubu ile kontrol grubu arasında adiponektin, grelin ve resistin düzeylerinde istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu. Adiponektin ve grelin düzeyleri birinci gün kontrol grubuna göre anlamlı olarak yüksek iken 7. günde anlamlı olarak düşüş gösterdi. Resistin düzeyleri ise başlangıçta kontrol grubuna kıyasla anlamlı olarak yüksek iken 7. Günde anlamlı olarak yükseklik devam etti.

Sonuçlar: Her üç belirtecin alkol bağımlılarında alkolü bırakmayı takiben günler içinde değişim göstermiş olması, konuda daha fazla çalışma yapılmasına gerek olduğunu ve daha uzun süreli ayıklık dönemlerinin değerlendirilmesinin faydalı olabileceğini düşündürmektedir. Bu çalışma, alkol bağımlılarında adiponektin, grelin ve resistin düzeylerinin alkol kullanımı ile ilişkili biyolojik bir belirleyici olabileceğini göstermiştir. Ancak bunun için ileri araştırmalara ihtiyaç vardır. Çalışmamız konu ile ilgili ileri araştırmalara ışık tutabilir.

Files
EISSN 2475-0581