Psychiatry and Clinical Psychopharmacology
Original Papers

Disulfiram implantation in alcohol dependency: influence of sociodemographic and clinical variables on treatment response

1.

Başkent University, Zübeyde Hanım Hospital, Psychiatry Department, İzmir - Turkey

2.

Bakırköy Mental Health and Neurologic Diseases Training and Research Hospital, Child and Adolescent Psychiatry Department, İstanbul - Turkey

3.

Gazi University Medical Faculty, Psychiatry Department, Ankara - Turkey

4.

İstanbul University, Cerrahpaşa Medical Faculty, Psychiatry Department, İstanbul - Turkey

Psychiatry and Clinical Psychopharmacology 2013; 23: 24-32
DOI: 10.5455/bcp.20120903122839
Read: 708 Downloads: 438 Published: 19 February 2021

Objective: Psychopharmacological, psychotherapeutic and psychosocial treatment methods are being used in alcohol dependence, which is a frequently occurring psychiatric disorder. In alcohol dependence, promising treatment strategies like naltrexone, acamprosate and topiramate are being tested and numerous research studies have been conducted about these novel drugs in recent years. The administration of disulfiram, which has been used for years, appears to be decreasing. Research on disulfiram implantation, which has been used since the 1950’s, had been carried out in 1990’s. Our aim with this retrospective study was to investigate the contribution of low cost disulfiram implantation to the treatment of individuals with alcoholism and the influence of sociodemographic and clinical characteristics on treatment response.

Methods: Between the years 1990 and 2009, the records of 39 patients, who received disulfiram implantation and inpatient treatment for alcoholism at the clinics of alcohol and substance dependence of Gazi University Medical Faculty, in Golbasi, Ankara, were examined and analysed in detail.

Results: Of the 39 disulfiram implanted patients (all male), 15.4% had early remission and 76.9% had sustained remission. It was found that patients achieved an average of 47 months of sobriety after disulfiram implantation. None of the patients developed serious side effects. The percentage of sustained remission after disulfiram implantation was higher in married cases, individuals with type 1 alcoholism or patients, who had not been diagnosed with co-morbid affective disorders.

Conclusion: Our results showed long sobriety intervals and high sustained remission rates after disulfiram implantation. Although disulfiram treatment is perceived by clinicians as a discredited treatment option with an exaggerated side effect profile, disulfiram implantation is a low cost treatment option, which can be added to other treatment techniques because of its psychological and pharmacological deterrent effects. In conjunction with recent research showing the superiority of disulfiram over other treatment options for alcohol dependency such as acamprosate, naltrexone and topiramate, further research is needed to compare the efficacy of those agents and disülfiram implantation.


Alkol bağımlılığında disülfiram implantasyonu; sosyodemografik ve klinik değişkenlerin tedavi yanıtına etkisi

Amaç: Sık görülen bir psikiyatrik bozukluk olan alkol bağımlılığı tedavisinde psikofarmakolojik, psikoterapötik ve psikososyal tedavi yöntemleri kullanılmaktadır. Alkol bağımlılığında naltrekson, akamprosat ve topiramat gibi umut vaat eden yeni psikofarmakolojik tedavi yöntemleri denenmekte ve son yıllarda bu ilaçlar ile ilgili oldukça fazla sayıda araştırma yapılmaktadır. Oldukça uzun yıllardır bilinen disülfiramın kullanımı ise gitgide azalmaktadır. 1950’li yıllardan beri kullanılan disülfiram implantasyonu ile ilgili en son araştırmalar ise 1990’lı yıllarda yapılmıştır. Bu geriye dönük çalışma ile amacımız ekonomik maliyeti oldukça düşük olan disülfiram implantasyonunun alkol bağımlılığı olan bireylerde tedavi etkinliği ve tedavi yanıtına etki eden sosyodemografik ve klinik özelliklerin etkisini incelemektir.

Yöntem: 1990 ve 2009 yılları arasında Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Gölbaşı alkol ve madde bağımlılığı yataklı servisinde yatarak tedavi görmüş, disülfiram implantasyonu uygulanmış 39 hastanın dosya ve poliklinik kartları geçmişe yönelik olarak incelenmiş ve analiz edilmiştir.

Bulgular: Disülfiram implantasyonu uygulanan tümü erkek 39 hastanın %15.4’ünde erken tam remisyon, %76.9’da kalıcı tam remisyon saptanmıştır. Hastalarda disülfiram implantasyonu sonrası ayıklık süreleri ortalaması 47 ay olarak bulunmuştur. Hiçbir hastada ciddi bir yan etki gözlenmemiştir. Evli olan, tip 1 alkolizmi olan ve duygudurum bozukluğu eş tanısı olmayan bireylerde disülfiram implantasyonu sonrası tam remisyon oranları daha yüksek olarak saptanmıştır.

Tartışma: Araştırmamızın sonuçları disülfiram implantasyonu uygulanan hastalarda uzun ayıklık süreleri ve kalıcı tam remisyon oranları yüksek olarak saptanmıştır. Klinisyenler tarafından disülfiram kullanımı, yan etkileri abartılı olarak ve gözden düşmüş bir tedavi yöntemi olarak algılansa da, disülfiram implantasyonu hem psikolojik, hem de farmakolojik caydırıcı etkisi olabilen, diğer psikofarmakolojik tedavi yöntemlerine ek olarak da uygulanabilecek, ekonomik maliyeti düşük bir tedavi yöntemidir. Son yıllarda yapılan ve oral disülfiram kullanımının alkol bağımlılığında diğer seçenekler olan akamprosat, naltrekson ve topiramat kullanımına üstün olabileceğini gösteren araştırma sonuçları ile birlikte düşünüldüğünde; disülfiramın implant formunun da bu ajanlarla etkinliğini karşılaştıran araştırmalara ihtiyaç bulunmaktadır.

Files
EISSN 2475-0581