Objective: Polypharmacy of antipsychotic drugs has been increasing although there are not enough evidence based data and recommendations in the treatment algorithms. The current study differs from cross-sectional studies as it aimed at observing the same patient population during their in- and out-patient periods for one year follow-up and investigated the frequency of polypharmacy and related factors in terms of clinical correlates and equivalent doses.
Method: The patients admitted to Psychiatry Service of Dışkapı Yıldırım Beyazıt Trainig and Research Hospital, Ankara in the 2008-09 period with the diagnosis of schizophrenia and other psychotic disorders (n=261) were reviewed and patients with regular follow up visits in the outpatient clinic (n=192) were included in the study. At the end of the first year, participants were evaluated for their treatment compliance, use of polypharmacy, drug doses, and severity of the disorder.
Results: The rate of polypharmacy was 52.1% (n=100) at the time of discharge from hospital while it was 44.3% (n=85) during the one year-follow up visit (χ2 =2.97, df=1, p=0.001). The polypharmacy and monotherapy groups were not statistically different in terms of comorbidity, disorder and treatment duration, number of previous hospitalizations, type of admission, and general medical condition. However, the monotherapy and polypharmacy groups were statistically different in terms of the use of antipsychotic type. The ratio of patients with severe disorder was statistically higher in the inpatient group. While the clinical severity impression (CGI) of patients in remission did not change during the follow-up period, the moderate to severe patient groups’ severity increased during that time. Drug compliance of the polypharmacy group was statistically lower than the monotherapy group both in the inpatient (χ2 =12.99; df=1; p=0.001) and outpatient (χ2 =12.81; df=1; p=0.001) periods. Adverse event frequency was the same for both groups. Adverse events and lack of efficacy were the most frequent reasons for drug prescription change. Both inpatients and outpatients receiving antipsychotic combination therapy had statistically higher equivalent antipsychotic drug doses. Severity scores of inpatients receiving combination therapy were higher than the patients receiving other drug regimens
Conclusion: Use of polypharmacy is limited in good clinical practice guidelines but surveys on clinical practices show that the use of polypharmacy is more frequent than the suggested levels in the guidelines. On the other hand, use of clozapine and long-term effective antipsychotics are below the incidence of suggested groups. In order to guide clinicians better, schizophrenia treatment algorithms need to emphasize the use of clozapine and long acting antipsychotics more.
Şizofreni ve diğer psikotik bozukluklarda çoklu antipsikotik ilaç kullanımının yatış ve ayaktan izlem dönemlerinde karşılaştırılması: Bir yıllık doğal izlem çalışması
Amaç: Şizofreni tedavisinde çoklu antipsikotik ilaç kullanımı, tedavi rehberlerinde yer almamasına ve kanıta dayalı yeterli bulgu olmamasına rağmen giderek artmaktadır. Çalışmamızda bu konudaki kesitsel çalışmalardan farklı olarak, bir yıl süreyle izlenen hastalarda çoklu ilaç kullanım oranı ve ilgili etkenlerin saptanması, hastalık şiddeti ve eşdeğer doz ilişkisinin araştırılması amaçlanmıştır.
Yöntem: Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Kliniğinde 2008-2009 arasında şizofreni ve diğer psikotik bozukluklar tanılarıyla yatarak tedavi gören hastalardan (n=261) taburculuk sonrası ayaktan düzenli izlemi olan hastalar (n=192) çalışmaya alındı. Hastalar birinci yılın sonunda tedavi uyumu, çoklu ilaç kullanımı ve dozları ile hastalık şiddeti açısından değerlendirildi.
Bulgular: Çalışma grubunun çoklu antipsikotik kullanım oranı taburculuk sırasında %52.1 (n=100) iken, bir yıl sonra ayaktan kontrolde %44.3 (n= 85) oranındaydı (χ2 =2.97, df=1, p=0.001). Tekli ve çoklu antipsikotik grupları arasında eştanı varlığı, hastalık ve tedavi süresi, önceki yatış sayısı, kliniğe geliş biçimi, genel tıbbi durum açısından fark bulunmazken, antipsikotik ilaçların grupları arasında istatistiksel olarak farklı olduğu saptandı. Yatan hastalarda şiddetli olarak tanımlanan hasta oranı ayaktan izleme dönemine göre anlamlı olarak yüksekti. Ayaktan izlemde remisyon grubunda yer alan hastalar durumlarını korurken, orta ve ağır gruptakilerin hastalık şiddetinde artış gözlendi. İlaç tedavi uyumu hem yatan hasta (χ2 =12.99; df=1; p=0.001) hem ayaktan hasta gruplarında (χ2 =12.81; df=1; p=0.001) çoklu ilaç kullanan hastalarda anlamlı olarak düşüktü. Yan etki sıklığı açısından gruplar benzerdi. Etki yokluğu ve yan etki olması en sık ilaç değişikliği nedenleri olarak bildirildi. Yatan hastalarda atipik ve tipik antipsikotik ilaç kombinasyonu alan grubun hastalık şiddeti ve antipsikotik ilaç eşdeğer dozu diğer ilaç kombinasyon tiplerine göre daha yüksekti; ayaktan hasta grubunda hastalık şiddeti açısından fark yokken eşdeğer dozlardaki farklılık korunuyordu.
Sonuç: İyi klinik uygulama rehberlerinde çoklu ilaç kullanımı çok sınırlı olarak önerilmektedir, ancak bu konudaki klinik pratik çalışmaların verileri çoklu ilaç kullanımının önerilenin üzerinde olduğunu göstermektedir. Diğer yandan tedaviye dirençli ve uyumu az olan gruplarda klozapin ve uzun etkili antipsikotiklerin kullanım oranları, bu grupların yaygınlık oranlarının altındadır. Klinisyene yol göstermek açısından, şizofreni tedavi algoritmalarının çoklu antipsikotik kullanımı, klozapin ve uzun etkili antipsikotik ilaç formları açısından güncellenmesi gereklidir.