In this study, we aimed to present a autovampirism case who has blood-sucking type compulsive behavior and followed up as a “Conduct Disorder”. The case is 21 years old, single, male patient. He was admitted to the outpatient clinic for a behavioral disorder manifested as human blood drinking, supplied either from others or himself. The first experience of blood drinking behavior happened in high school, when his cut finger began to bleed.. Time by time, the patient was drinking his own blood. His avidity for blood sucking has been exacerbating under stress. He was drinking the blood from friends, who were suffering self-mutilation behavior. His behavioral disorder was known only by friends. He describes his situation as degrading. because of dislike of taste, he quits drinking blood from animals upon trial. His insight is a personal weakness rather than an illness. He was considered to have conduct disorder and valproic acid 1000 mg / day treatment was started to prevent impulsive behavio. The patient did not get the benefit out of treatment. He went under a psychotherapy protocol and he is currently being followed up. Type of compulsive drinking blood behavior cases of antisocial personality disorder is defined in the literature. This aspect of personality pathology was seen in our case, however, the findings according to the MMPI profile of our case were consistent with dissocial personality disorder. There are studies in the literature about pathologies such as schizophrenia, pellegra, porphyria, sexuel paraphilia that relate to blood drinking behavior
Bir otovampirizm olgusu
Bu olguyla kompulsif tarzda kan emme davranışı olan ve “Davranım Bozukluğu” olarak takip edilen otovampirizm vakasını sunmak amaçlanmıştır. Olgu 21 yaşında, bekar, erkek hasta. Dışardan bulabildiği kadarı ile kan içme, bulamadığında kendi kanını içme şeklindeki davranış bozuklukları ile polikliniğe başvurdu. İlk kan içme davranışı lise yıllarında kesilmiş olan parmağındaki kanın tadına bakmakla başlamış. Hasta dönem dönem kendi kanını içiyormuş. Özellikle sıkıntılı, gergin olduğu dönemlerde kan içme isteği artıyormuş. Kendi arkadaş grubunda self mutilasyon amaçlı davranışları olanların da akan kanlarını içiyormuş. Kan içme davranışından sadece arkadaşlarının bilgisi varmış. Bu durumu kendisi için aşağılayıcı olarak tanımlamakta. İnsan kanı yerine hayvan kanı içmeyi denemiş ancak istediği tadı alamadığından dolayı içmemiş. Kendisini hasta olarak tanımlamayan olgu durumunu kişisel bir zaafiyet olarak nitelemektedir. Davranım bozukluğu olarak değerlendirilen hastaya impulsif davranışlarının önüne geçmek için valproik asit 1000 mg/gün başlandı. Hasta tedaviden fayda görmedi. Psikoterapi protokolüne alındı. Halen takip edilmekte. Literatürde kompulsif tarzda kan içme davranışı olan antisosyal kişilik bozukluğu olguları tanımlanmıştır. Bu yönü ile olgumuzda da kişilik patolojisi görülmüştür, ancak olgumuzun MMPI profilinde disosyal kişilik bozukluğu ile uyumlu bulgular saptanmıştır. Literatürde kan içme davranışını şizofreni, pellegra, porfiriya, seksüel parafili gibi patolojilerle ilişkilendiren çalışmalar mevcuttur.