Psychiatry and Clinical Psychopharmacology

The use of antipyschotic prescription for an university psychiatry clinic: A retrospective study

1.

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı, Ankara-Türkiye

Psychiatry and Clinical Psychopharmacology 2006; 16: 160-166
Read: 707 Downloads: 486 Published: 05 March 2021

Objective: The launch of new generation antipsychotics in 1990 impacting the prescription trends all over the world. The aim of this study was to evaluate trends and patterns regarding antipsychotic prescription on inpatient and outpatient basis at a university clinic.

Method: Study period encompassed the years 1996-2005. A total of 34120 records were reached and retrospectively evaluated. Those who had been prescribed antipsychotic medicine of any kind were chosen for the study group (n=2868). Patients’ socio-demografic characteristics, diagnosis, the first choice antipsychotic, and were included determined the switch of first antipsychotic and the reasons for that switch.

Results: Prescription of conventional antipsychotics has been decreased dramatically within the study period (89.8%-15.5%) where the new generation antipsyhotics were introduced. The most commonly used new generation antipsychotics were risperidone (38.7%), olanzapine (22.4%) and clozapine (19.8%). While new generation antipsychotics stand for chronic psychosis like schizophrenia (58.2%), conventional ones stand for affective psychosis (56.8%). Antipsychoticswitch was not made for 70.3% of clasical antipsychotics and 85.9% of new generation antipsychotics during the study period. The most common reason for antipsychotic switch was lack of efficacy for both clasical and new generation antipsychotics (35.3%).

Conclusion: Study period indicates a major shift in prescription patterns. Dominating preference of new generation antipsychotics seem to be the case for that shift in question. Rate of antipsychotic switch was low for both groups, but more switch was made for classical antipsychotics.


Bir üniversite kliniğinde reçete edilen antipsikotik ilaçlar: Bir retrospektif çalışma

Amaç: 1990’lı yıllarda ilaç piyasasına giren yeni kuşak antipsikotiklerin etkisiyle, hekimlerin antipsikotik kullanım tercihleri oldukça değişmiştir. Bu çalışmanın amacı, yeni kuşak antipsikotiklerin Türkiye’de ilaç piyasasına girmeleriyle klinisyenlerin farklı tanı grupları açısından antipsikotik reçeteleme tercihlerinde meydana gelen değişimleri araştırmaktı r.

Yöntem: Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalına 1996-2005 yılları arasında başvurmuş olan 34120 hastanın bilgi kartı geriye dönük olarak tarandı. Bu hastalar içinden, ilk kez ya da yeni bir antipsikotik ilaç başlanmış olan 2868’inin sosyodemograŞk verileri, tanısı, ilk başlanan antipsikotiğin adı, izlem süresi boyunca ilaç değişiminin olup olmadığı, değişim yapılmışsa hangi antipsikotiğin neden değiştirildiğine dair bilgiler kaydedildi.

Bulgular: Çalışmaya dahil edilen süre boyunca klasik antipsikotiklerin kullanımı belirgin olarak azalmışken (%89.8-%15.5), yeni kuşak antipsikotiklerin kullanımı belirgin olarak artmıştı (%10.2-%84.5). Yeni kuşak antipsikotikler içinde en sık tercih edilenler risperidon (%38.7), olanzapin (%22.4) ve klozapin (%19.8) idi. Psikotik bozukluk tanı grubunda yeni kuşak antipsikotikler daha sıklıkla tercih edilirken (%58.2), psikotik belirtilerin eşlik ettiği affektif bozukluklarda klasikler daha sıklıkla tercih edilmekteydi (%56.8). Klasiklerin %70.3’ü, yeni kuşak antipsikotiklerin %85.9’u takip süresince değiştirilmemişti. Her iki grupta en sık değişim nedeni fayda görülmemesiydi (%35.3).

Sonuç: İlk antipsikotik tercihinde yeni kuşak antipsikotiklerin piyasaya sürülmesiyle belirgin değişimler olmuştur. İlaç değişim oranı genel olarak düşüktür ve klasikler yeni kuşak antipsikotiklere göre daha sıklı kla değiştirilmiştir.

Files
EISSN 2475-0581