Psychiatry and Clinical Psychopharmacology
Research Abstracts

THE RELATIONSHIP BETWEEN ALEXITHYMIA AND DEPRESSION, ANXIETY AND ERECTILE DYSFUNCTION IN A SAMPLE OF MALE ALCOHOLIC INPATIENTS: A CONTROLLED STUDY

1.

Bakırköy Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, AMATEM Kliniği, İstanbul - Turkey

Psychiatry and Clinical Psychopharmacology 2002; 12: 165-173
Read: 818 Downloads: 551 Published: 09 March 2021

Objective: The aim of this study was to evaluate the prevalence of alexithymia in alcohol dependents compared to the healthy controls and to investigate the relationship of alexithymia with depression, anxiety, and erectile dysfunction in alcohol dependents.

Method: As a study sample 82 male alcohol dependent patients who finished detoxification process according to DSM-IV diagnostic criteria and as a control group 48 subjects who do not abuse alcohol or substance matched for gender and age were included in the study. Subjects were interviewed by using a semi-structured socio-demographic form, all the modules of Structured Clinical Interview for DSM-IV (SCID-I), 17 item-Hamilton Depression Rating Scale (HDRS), Hamilton Anxiety Rating Scale (HAM-A), Michigan Alcoholism Screening Test (MAST), Beck Hopelessness Scale (BHS), International Index of Erectile Function, Toronto Alexitymia Scale (TAS).

Results: Fifty six percent of the alcohol dependents were estimated as alexithymic according to the cut off point (>11), while this ratio was 25% for control group. Mean score of TAS-26 in alcohol dependents (11.01±4.6) were significantly higher than the control group (7.33±4.39). While there were no significant differences in terms of sociodemographic variables between alexithymic and non-alexithymic groups, education level was found to be lower in alexithymic alcohol dependents. Suicide attempt history and smoking were found to be lower in non-alexithymic group. Having diagnosis of any axis I disorder and erectile dysfunction were found to be higher among alexithymic group. In terms of having a diagnosis of depression according to HDRS, lifetime depression, current depression and any anxiety disorder according to SCID-I there was no significant difference between two groups. Mean total score of HDRS, HAM-A and BHS in alexithymic group were significantly higher than non-alexithymic group. Mean total score of MAST did not show any difference. While there were positive correlations between TAS-26 scores and number of axis I diagnoses, erectile dysfunction total score, level of erectile dysfunction and other scales, there were no correlation between TAS-26 scores and age and MAST scores.

Conclusion: The higher rate of alexithymia found in alcohol dependents than control group, suggests that special attention must be given to identify alexithymia in this group. Researches must be done to find out negative effects of alexithymia on alcohol dependence. Follow up studies related to alexithymia in this population is not only important for finding the effects on outcome, but also important for finding the relationship between alexithymia and depression and anxiety. Findings in this study showed that there is a relationship between alexithymia and erectile dysfunction seen in alcohol dependents.


Yatarak Tedavi Gören Erkek Alkol Bağımlılarında Aleksitiminin Depresyon, Anksiyete ve Erektil İşlev Bozukluğu ile İlişkisi: Kontrollü Bir Çalışma

Amaç: Bu çalışmada alkol bağımlılarında aleksitiminin yaygınlığının saptanması ve kontrol grubu ile karşılaştırılarak alkol bağımlılarında aleksitiminin depresyon, anksiyete ve erektil işlev bozukluğu ile ilişkisini saptamak amaçlanmıştır.

Yöntem: Çalışmaya yatarak tedavi gören, detoksifikasyon sürecini tamamlamış ve DSM-IV tanı ölçütlerine göre alkol bağımlılığı tanısı almış 82 erkek hasta ile, kontrol grubu olarak yaş, cinsiyet ve eğitim düzeyi bakımından çalışma grubuyla eşleştirilmiş alkol ve madde kötüye kullanım ya da bağımlılık tanısı almayan 48 olgu alındı. Olgulara klinisyen tarafından yüzyüze görüşülerek yarı yapılandırılmış sosyodemografik bilgi formu, SCID-I’nin tüm modülleri, 17 maddelik Hamilton Depresyon Derecelendirme Ölçeği (HDDÖ), Hamilton Anksiyete Ölçeği (HAÖ), Michigan Alkolizm Tarama Testi (MATT), Beck Umutsuzluk Ölçeği (BUÖ), Uluslararası Erektil İşlevi Değerlendirme Formu ve Toronto Aleksitimi Ölçeği (TAÖ) uygulandı.

Bulgular: Alkol bağımlılarının %56’sı TAÖ-26’nın kesme puanına göre aleksitimik olarak değerlendirilirken, bu oran kontrol grubu için %25’dir. TAÖ-26’nın ortalama puanı alkol bağımlılarında (11.01±4.6) kontrol grubuna (7.33±4.39) oranla daha yüksek olarak belirlendi. Aleksitimik olan ve olmayan alkol bağımlıları arasında sosyodemografik özellikler açısından anlamlı fark saptanmazken; eğitim düzeyi aleksitimik alkol bağımlılarında aleksitimik olmayanlara göre düşük bulundu. Aleksitimik olmayanlarda özkıyım öyküsü ve sigara kullanımı aleksitimik olanlara göre düşük bulundu. Herhangi bir I. eksen tanısı ve Erektil işlev bozukluğu tanısı alma sıklığı aleksitimik olanlarda aleksitimik olmayanlara göre daha yüksek bulundu. Gruplar arasında HDDÖ’e göre depresyon tanısı alma, SCID-I’e göre yaşam boyu major depresyon, halen major depresyon ve herhangi bir anksiyete bozukluğunun varlığı açısından anlamlı farklılık saptanmadı. Aleksitimik olanlardaki HDDÖ, HAÖ ve BUÖ toplam puan ortalamaları, aleksitimik olmayanların ortalamalarından daha yüksek bulundu. MATT toplam puanının ortalaması ise iki grup arasında farklılık göstermemiştir. TAÖ-26 ile yaş ve MATT arasında anlamlı korelasyon saptanmazken, TAÖ-26 ile olguların aldığı I. eksen tanı sayısı ve erektil işlev bozukluğu toplam puanı, erektil işlev bozukluğu düzeyi ve diğer ölçekler arasında pozitif korelasyon saptandı.

Sonuç: Bu çalışmada alkol bağımlılarındaki aleksitimi oranının kontrol grubuna göre yüksek bulunması, bu grupta aleksitiminin tanınmasında özel dikkat gösterilmesi gerektiğini ve aleksitiminin bağımlılık üzerine olası olumsuz etkisinin araştırılması gerektiğini göstermektedir. Bu popülasyonda aleksitimi ile ilgili takip çalışmalarının yapılması, sadece aleksitiminin seyir üzerine etkisinin değil; aynı zamanda depresyon ve anksiyete ile ilişkisinin belirlenmesi için de gereklidir. Çalışmamızdaki bulgular alkol bağımlılarında gözlenen erektil işlev bozukluğu ile aleksitimi arasında ilişki olduğunu göstermiştir

Files
EISSN 2475-0581