Psychiatry and Clinical Psychopharmacology
Original Papers

The levels of depression and somatization in restless legs syndrome

1.

Faculty of Medicine, University of Kahramanmaras Sutcu Imam, Kahramanmaras-Turkey

Psychiatry and Clinical Psychopharmacology 2009; 19: 143-147
Read: 929 Downloads: 531 Published: 01 March 2021

Objective: Restless legs syndrome (RLS) is a common but often misdiagnosed or underdiagnosed neurological movement disorder characterized by disagreeable sensations in the legs that occur at rest and are relieved by movement. RLS has been reported to be associated with depression and anxiety. The reason for the comorbidity of RLS and depression is not yet known. Somatization has been described as the experience and communication of psychological distress in the form of physical symptoms. Somatic symptoms scores in the RLS patients were found high. The purpose of this study was to investigate the relationship of RLS with depression and the other psychological symptoms, especially somatization.

Method: The study population consisted of 20 patients who met the diagnostic criteria for International RLS Study Group (IRLSSG) RLS and 20 healthy control subjects. Patients with RLS were excluded if they had secondary forms of RLS. Each subject completed 3 questionnaires, which included the Hamilton Rating Scale for Depression (HAM-D), Hamilton Rating Scale for Anxiety (HAM-A) and Symptom Checklist-90 Revised (SCL-90R) for investigation of depression and other psychological symptoms. The results were evaluated by an experienced psychiatrist.

Results: There were 20 RLS patients (16 female, 4 male), with a mean age of 39.9 (min-max: 21-65) years, and 20 matched healthy subjects (14 female, 6 male) in the control group, with a mean age of 34.5 (min-max: 20-52) years. The Hamilton Rating Scale for Depression and Hamilton Rating Scale for Anxiety scores of RLS patients were statistically significantly higher than those in the control group, but in the symptom checklist-90R only somatization and eating/sleep disorder scores were higher in the RLS patients than those scores in the controls. There was no statistically significant difference between the two groups for the other symptoms including depression.

Conclusions: We demonstrated somatization to be a more predominant symptom than depression in RLS patients according to the SCL-90R scores. Patients with RLS should be carefully evaluated for somatic symptoms. RLS patients may be misdiagnosed as having depression because of the biases of questionnaires for evaluating depression. In future studies, the depression scales without psychomotor and somatic symptom parameters can be used to explore the relationship between depression and RLS.


Huzursuz bacak sendromunda depresyon ve anksiyete düzeyleri

Amaç: Huzursuz bacak sendromu (HBS) istirahat sırasında meydana gelen ve hareketle azalan, bacaklardaki hoşa gitmeyen duyumlarla karakterize, yaygın görülen fakat sıklıkla yanlış tanı konulan veya tanısı atlanılan bir nörolojik hareket bozukluğudur. HBS’nun, depresyon ve anksiyete ile ilişkili olduğu bildirilmiştir. HBS ve depresyonun birlikteliğinin nedeni henüz bilinmemektedir. Somatizasyon, fiziksel semptomlar şeklinde psikolojik endişenin yaşanması ve belirtilmesi olarak tanımlanır. HBS hastalarında somatik semptom puanları yüksek bulunmuştur. Bu çalışmanın amacı HBS’nun depresyon ve diğer psikolojik semptomlarla, özellikle de somatizasyon ile ilişkisini araştırmaktır.

Yöntem: Çalışma grubu, Uluslararası HBS Çalışma Grubunun (IRLSSG) tanı kriterlerini karşılayan 20 HBS hastası ve 20 sağlıklı kontrolden oluşuyordu. Katılımcılardan her biri depresyon ve diğer psikolojik semptomların araştırılması için Hamilton depresyon ölçeği (HAM-D), Hamilton anksiyete ölçeği (HAM-A) ve Belirti tarama listesi-90’ı (SCL-90R) içeren 3 ölçeği doldurdu. Sonuçlar deneyimli bir psikiyatrist tarafından değerlendirildi.

Bulgular: Yaş ortalaması 39,9 (min-mak: 21-65) olan 20 HBS hastası (16 kadın, 4 erkek) ve kontrol grubunda, yaş ortalaması 34,5 (min-mak: 20-52) benzer 20 sağlıklı birey (14 kadın, 6 erkek) vardı. Hamilton depresyon derecelendirme ölçeği ve Hamilton anksiyete ölçeği puanları, HBS hastalarında kontrol grubundakilerden anlamlı biçimde yüksekti, fakat SCL-90R’da yalnızca somatizasyon ve yemek /uyku bozukluğu puanları, HBS hastalarında kontrollerden yüksekti. İki grup arasında depresyon da dâhil olmak üzere diğer semptomlarda istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu.

Sonuç: Biz HBS hastalarında SCL-90R puanlarına göre, somatizasyonun, depresyondan daha ön planda olan bir semptom olabileceğini düşünüyoruz. HBS hastalarında, somatik semptomlar dikkatlice değerlendirilmelidir. HBS hastalar depresyonun değerlendirildiği ölçeklerin yetersizliği nedeniyle, depresyon yanlış tanısı alabilirler. Gelecekteki çalışmalarda, depresyon ve HBS ilişkisini göstermek için psikomotor ve somatik parametreleri olmayan depresyon ölçekleri kullanılabilir.

Files
EISSN 2475-0581