Psychiatry and Clinical Psychopharmacology
Review

SOCIOBIOLOGICAL FACTORS IN ANTISOCIAL PERSONALITY DISORDER

1.

KTÜ Tıp Fakültesi Psikiyatri AD,Trabzon-Türkiye

2.

KTÜ Tıp Fakültesi Psikiyatri AD, Trabzon - Turkey

Psychiatry and Clinical Psychopharmacology 2002; 12: 155-158
Read: 792 Downloads: 481 Published: 09 March 2021

Social factors along with biological and psychological factors may predispose an individual to personality disorders. In this article probable social and biological risk factors for antisocial personality disorder (ASPD) are reviewed. Recent data report lower prevalence of ASPD in Eastern Asian communities. This seems to be associated with relatively higher coherence in the Asian families compared to North American ones. In North American society there seems to be a huge increase in the number of people diagnosed as ASPD which also reflects the impact of the cultural milieu on this disorder. In another vein, prefrontal dysfunction emerges as a predisposing factor for antisocial behavior. Prevalent minimal brain dysfunction as well as minor EEG abnormalities in these patients sheds some light on the biological basis of this disorder. Biogenetics of ASPD reveals a genetic basis but does not indicate that the disorder is purely genetic or inherited. ASPD seems to be result of a variety of biogenetic and psychosocial variables that interact and through the development of personality. In this article we discuss the biosocial risk factors for ASPD and hence suggest that reductionistic approaches to mental conditions can not grasp the picture completely.


Antisosyal kişilik bozukluğunda sosyobiyolojik etkenler

Biyolojik ve ruhsal etmenlerin yanında toplumsal etmenler de bireylerde kişilik bozukluğuna zemin hazırlayabilir. Bu makalede antisosyal kişilik bozukluğu (AKB) için muhtemel sosyal ve biyolojik risk etkenleri gözden geçirilmektedir. Yakın zamanlı veriler Doğu Asya toplumlarında saptanan düşük AKB yaygınlığının bu toplumlardaki aile bütünlüğünün Kuzey Amerika toplumuna kıyasla daha fazla olmasıyla açıklanabileceğini bildirmektedirler. AKB tanısında Kuzey Amerika'da son yıllarda büyük bir artış olduğu, bunun da, kültürel ortamın bozukluk üzerindeki etkisi şeklinde açıklanabileceği düşünülmektedir.Başka bir koldan yürütülen çalışmalarda ise antisosyal kişilik bozukluğunda prefrontal işlev bozukluğuna dikkat çekilmektedir. Bu hastalarda görülen yaygın minimal beyin işlev ve EEG bozuklukları rahatsızlığın biyolojik temelini kısmen aydınlatmaktadır. AKB'nin biyogenetiğine ilişkin çalışmalar genetik bir geçişe işaret etmekte, ancak bozukluğun tümüyle genetik ve kalıtsal olduğunu göstermemektedirler. AKB'nin kişiliğin gelişim döneminde bir dizi biyogenetik ve psikososyal değişkenin özgül bir etkileşimiyle ortaya çıktığı anlaşılmaktadır. Bu makale ile, antisosyal kişilik bozukluğu üzerinden, ruhsal durumların indirgemeci bir bakış açısıyla alınamayacağını ve indirgemeci bakışın bizi resmin tamamını görmekten alıkoyacağı düşüncesini bir kere daha doğrulanmaktadır.

Files
EISSN 2475-0581