Psychiatry and Clinical Psychopharmacology
Review

Prodrome schizophrenia: Current developments and problems

1.

Afyon Kocatepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri, Afyon-Türkiye

2.

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Psikiyatri AD, İstanbul-Turkey

Psychiatry and Clinical Psychopharmacology 2006; 16: 252-262
Read: 823 Downloads: 522 Published: 05 March 2021

The term prodrome is used to inform that an event will happen. In prodrome schizophrenia, the person is considered to be symptomatic and will subsequently develop schizophrenia. It is clear that there is a need to diagnose schizophrenia before its onset as is the case in cancer screening. Increased duration of untreated psychosis is believed to have harmful consequences. However, there are questions regarding prodrome schizophrenia such as: do people have similar features in prodrome phase who will eventually develop schizophrenia or will everyone in prodromal phase develop schizophrenia? Some inventories were developed to screen this phase. Ultra high risk schizophrenia is formed by the most sensitive and predictive tests. Forty percent of prodrome people who share the features of the ultra high risk group are found to develop schizophrenia. Recently, the terms of vulnerability for schizophrenia, schizotaxia, schizotypy have begun to be rediscussed to simplify the identification of prodrome schizophrenia. The motivation behind the quest to identify prodrome schizophrenia diagnose is to prevent the individual from the possible toxic effects of schizophrenia to the brain, to reduce the duration of untreated psychosis and to influence the prognose positively via atypical antipsychotics with less adverse effects. Thus, early pharmacological, behavioral interventions and environmental arrangements for people in the prodrome phase are on the agenda. Considering the false positive diagnoses, there is need to discuss issues as stigmatization, pharmacological treatment to undiagnosed patients, possible stres facing the individual and his family and related ethical subjects.


Prodrom şizofreni, güncel gelişmeler ve sorunlar

Prodrom kelimesi gelişecek bir olayın habercisi anlamında kullanımaktadır. Prodrom evre şizofreni derken, kişinin belirtilerinin olduğu ve bu evreyi izleyen dönemde tam anlamıyla şizofreni gelişeceği anlatılmak istenmektedir. Kanser tarama yöntemleri gibi şizofreniyi de hastalık başlamadan tanımanın gerekliliği çok açıktır. Tedavisiz ya da müdahalesiz geçen sürenin ya da şizofren bireyin tedavisinde gecikmenin kötü sonuçları olduğuna inanılmaktadır. Ancak prodrom evreyle ilgili sorular vardır. Örneğin, her şizofreni gelişecek bireyde prodrom evre benzer midir ya da prodrom evresi sonrası her bireyde prodrom evre şizofreni mi gelişmektedir? Bu dönemi tarama amaçlı birçok ölçek geliştirilmiştir. Duyarlılığı ve öngörme gücü en yüksek olan testler aracılığıyla ultra yüksek riskli gruplar oluşturulmuştur. Ultra yüksek riskli grubun özelliklerini taşıyan bireylerin %40’ında sonradan şizofreni geliştiği saptanmıştır. Prodromal evreyi tanımayı kolaylaştırmak amacıyla şizofreniye yatkınlık, şizotipi ve şizotaksi kavramları yeniden tartışılmaya başlanmıştır. Prodrom evreyi tanımak istemenin arkasındaki bütün motivasyon, şizofreninin beyine olası toksik etkilerinden bireyi korumak, tedavisiz psikoz süresini azaltmak, çok daha az yan etkili ilaçlarla hastalığın prognozuna olumlu katkıda bulunmaktır. Bu nedenle, prodrom evrede olduğu düşünülen bireylere düşük doz antipsikotik tedavi dâhil çeşitli farmakolojik, davranışsal müdahaleler ya da çevresel düzenlemeler gündemdedir. Yanlış pozitif tanılar da düşünüldüğünde bu durum beraberinde damgalanma, hastalık tanısı almayan bireye ilaç tedavisi, aile ve bireyin yaşayabilecekleri stresi ve ilişkili etik konuları tartışmayı gerektirmektedir.
 

Files
EISSN 2475-0581