Psychiatry and Clinical Psychopharmacology
Review

Pharmacokinetic and pharmacodynamic characteristics of aripiprazole

1.

Psikiyatri Doçenti, Farmakoloji Bilim Doktoru Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Klinik Şefi, Ankara-Türkiye

Psychiatry and Clinical Psychopharmacology 2008; 18: Supplement S1-S6
Read: 882 Downloads: 443 Published: 04 March 2021

Efforts have continued to introduce new antipsychotics with different mechanisms of action following the clinical use of typical antipsychotics for the last fifty years. Among all atypical antipsychotics, aripiprazole has attracted attention since it is the first one having D2–receptor partial agonist properties. As a result of pharmacological studies, aripiprazole was shown to be partial agonist at D2S and D2L receptors with high affinity. At the same time aripiprazole is a partial agonist at D3 and 5-HT1A receptors with high affinity; antagonist at 5-HT2A and 5-HT2B receptors with high affinity; weak partial agonist at 5-HT2C receptors with moderate affinity, and weak partial agonist at 5-HT7 receptors with high affinity. Aripiprazole is metabolized by N-dealkylation hydroxylation or dehydration and also by cytochrome P450 3A4 and CYP2D6 in the liver. The mean terminal elimination half-life (tq/2ß) is 75 hours for only one dose of aripiprazole and 94 hours for its metabolite dehydroaripiprazole. Antipsychotic activity of aripiprazole occurs in such a way that it decreases dopamine by antagonistic properties in the mesolimbic hyperactive dopaminergic pathways and at the same time, it also increases dopamine by agonistic properties in the hypoactive mesocortical dopaminergic pathway. So using this mechanism of action, aripiprazole has been reported to be effective for the positive and negative symptoms, and cognitive deficits of schizophrenia. Furthermore, low extra pyramidal system side effect and metabolic syndrome risk and not causing hyperprolactinemia are the important distinctive properties of aripiprazole. By means of different mechanisms of action and with further research on present and potential future treatment indications, aripiprazole seems to be a candidate for new advances in the psychopharmacology.


H Soygür

Aripiprazol’ün farmakodinamik ve farmakokinetik özellikleri

Birinci kuşak antipsikotik ilaçların klinik kullanıma girmelerinden bu yana geçen elli yılı aşkın süre içinde, farklı etki mekanizmaları üzerinden etki gösteren yeni antipsikotik ilaçların bulunabilmesi için büyük bir çaba harcanmıştır. Atipik antipsikotikler içinde, dopamin D2 reseptörleri üzerinde kısmi agonistik özellikli ilk ilaç olan aripiprazol dikkat çekmektedir. Farmakolojik çalışmalar sonucunda, aripirazol'ün dopamin D2S ve D2L reseptörlerinde yüksek afiniteli bir kısmi agonist olduğu gösterilmiştir. Aynı zamanda aripiprazol, dopamin D3 ve serotonin 5-HT1A reseptörlerinde de yüksek afiniteli kısmi agonist, serotonin 5-HT2A ve 5-HT2B reseptörlerinde yüksek afiniteli bir antagonist, serotonin 5-HT2C reseptöründe orta afiniteli zayıf bir kısmi agonist ve 5-HT7 reseptöründe yüksek afiniteli zayıf bir kısmi agonisttir. Aripiprazol, farmakokinetik özellikleri bakımından N- dealkilasyon, hidroksilasyon veya dehidrojenasyon yollarıyla ve sitokrom p 450 (CYP) 3A4 ve CYP 2D6 enzim sistemleri aracılığı ile karaciğerde metabolize edilen bir antipsikotiktir. ilacın ortalama terminal eliminasyon yarılanma ömrü |tq/2B]; tek doz aripiprazol için 75 saat ve metaboliti de- olan hidroariprazol için 94 saattir. Aripiprazol'ün aşırı dopamin etkinliğinin olduğu mezolimbik dopamin yolağında işlevsel antagonist etkinlik göstererek dopamini azaltırken, dopamin etkinliğinin azaldığı mezokortikal yolakta işlevsel agonist etkinlik göstererek dopamini arttırdığı ve antipsikotik etkisinin bu şekilde ortaya çıktığı düşünülmektedir. Bahsedilen etki mekanizması ile aripiprazol'ün, şizofrenideki pozitif belirtiler, negatif belirtiler ve bilişsel işlev bozukluklarının düzelmesinde etkili olduğu gösterilmiştir. Ayrıca ekstrapiramidal yan etkiler, metabolik sendrom açısından az risk taşıması ve prolaktin kan düzeyinde artışa neden olmaması aripiprazol'ün klinik olarak önemli bir ayırd edici özelliğidir. Aripiprazol, farklı etki mekanizması ile hem mevcut endikasyon alanında, hem de potansiyel endikasyon alanlarındaki araştırmalarla birlikte, psikofarmakolojideyeni açılımlar yaratmaya aday bir ilaçtır.

Files
EISSN 2475-0581