.png)
Objective: Dehydroepiandrosterone (DHEA) and its sulfate ester dehydroepiandrosterone sulfate (DHEAS) are known to be neuroactive steroids and are proposed to have GABA antagonistic properties. The aim of this study was to investigate whether DHEAS is related to the pathophysiology of depression by examining alterations in serum DHEAS levels and its regulatory factors by the dexamethasone suppression test (DST), and whether there is any relationship between these alterations and cognitive functions in depression. We also investigated if any alteration takes place in these hormonal variables with antidepressant treatment.
Methods: Forty-three female inpatients suffering from a depressive episode and 22 healthy female controls were recruited. Rey AuditoryVerbal Learning Test (RAVLT), Wechsler Adult Intelligence ScaleRevised (WAIS-R), Digit Span Subtest (DSS) and Stroop Test were carried out to evaluate cognitive functions in the patient group before and after antidepressant treatment, and in the control subjects. In the patient and control groups, morning blood cortisol and DHEAS levels were measured followed by a DST. The same procedures were repeated after the response to treatment in the patients who responded to antidepressant treatment.
Results: Depressive women had a more blunted cortisol responses in DST compared with the healthy women, and it was normalized with antidepressant treatment. Serum baseline DHEAS level was higher in the depressive women than that in the healthy women, and this was also normalized by antidepressant treatment. Depressive women had failure especially in memory, learning and attention tests compared to the controls, and these impairments in cognitive abilities recovered with antidepressant treatment.
Conclusions: These results suggest that DHEAS may have a causal relationship with depression since elevated DHEAS levels before treatment decreased to normal levels after a clinical response to treatment. DHEAS may be elevated in order to mitigate the depression-associated overactivity of cortisol and its harmful effects such as depressive mood and cognitive impairments in depression.
Depresyon tanısı almış kadınlarda nörosteroidler ve bilişsel işlevler
Amaç: Dehdroepiandrosteron (DHEA) ve onun sülfat esteri olan DHEAS GABA antagonistik özellikleri olan nörosteroidlerdir. Bu çalışmada amacımız depresif hastalarda DHEAS’nin serum düzeylerini ve onun salınışını kontrol eden sistemi deksametazon supresyon testi vasıtası yla araştırmak suretiyle, onun depresyonun patofizyolojisinde rol oynayıp oynamadığını ve varsa bu hormondaki değişikliklerle depresyonda oluşan bilişsel değişiklikler arasındaki ilişkiyi incelemekti. Antidepresan tedavinin bu değişkenleri etkileyip etkilemediği de bu çalışmanın bir başka araştırma konusu idi.
Yöntem: Depresif epizod içinde bulunan 43 kadın hasta ve 22 kadın kontrol deneği çalışmaya alındı. Bilişsel işlevleri incelemek üzere hastalarda antidepresan tedavi öncesi ve sonrasında, kontrollerde ise bir kez Rey İşitsel-Sözel Öğrenme Testi, Wechsler Erişkin Zekâ Ölçeğinin sayı menzilleri alt testleri ve Stroop testi uygulandı. Kontrollerde bir kez, hastalarda ise tedavi öncesi ve sonrasında iki kez olmak üzere bazal kortizol ve DHEAS düzeyleri ile her iki hormonun deksametazona verdiği cevaplar ölçüldü.
Bulgular: Depresif kadınlar deksametazon supresyon testinde kontrollere göre deksametazona daha yüksek oranda kör cevap verdiler, bu bozukluk antidepresan tedaviden sonra düzeldi. Depresif kadınlarda bazal DHEAS düzeyi sağlıklı kadınlarınkinden yüksekti ve bu da antidepresan tedaviden sonra normale dönüyordu. Depresif kadınlar kontrollere kıyasla hafıza, öğrenme ve dikkat testlerinde yetersizlik gösterdiler ve bu bilişsel bozukluklar da tedavi ile düzelmekte idi.
Sonuçlar: DHEAS’nin depresif epizod sırasında yükselmesi ve antidepresan tedaviden sonra düşmesi bulgusu DHEAS’nin depresyon ile nedensel bir ilişkisinin olabileceğini telkin etmektedir. Bu hormonun depresyonda yükselen kortizolün depresif duygu durumu ve bilişsel bozukluklar gibi zararlı etkilerini telafi etmek amacıyla yükselmiş olabileceği düşünülebilir.