Attention Deficit Hyperactivity Disorder (ADHD) is a developmental disorder, which is characterized by inattention, impulsiveness and hyperactivity. The syndrome that typically first appears in early childhood, can occur in individuals of all ages. Prospective studies have demonstrated that at least half of children diagnosed as having ADHD continue to suffer the symptoms of this disorder in their adulthood with significant impacts on their social status, achievement level and sense of well-being. In addition, adult ADHD is often associated with a number of psychiatric comorbidities such as major depressive disorder, bipolar disorder, substance abuse, Generalized Anxiety Disorder, alcohol and a variety of conduct disorders. Recent attention has focused on the comorbidity between ADHD and bipolar disorder. Studies suggest that children and adults with ADHD have a high prevalence of comorbid bipolar disorder and are more likely to have a positive family history of bipolar disorder. Bipolar Disorder and Adult ADHD share several important symptoms. These include increased psychomotor activity, distractibility and disinhibited behaviors. Substance abuse constitutes another common comorbid disorder seen in ADHD adult patients, who may use alcohol, drugs and nicotine as a form of self-medication. Treatment of ADHD in adults provides a significant relief in symptoms. As comorbid depression, anxiety disorders and substance abuse may dominate the clinical picture, it is crucial to treat these psychiatric disorders and symptoms. Today, the first choice in the treatment is pharmacotherapy. Three medications; amphetamines, methylphenidate and atomoxetine have been approved by FDA for adult ADHD and are widely used. Although psychopharmacology may ameliorate many of the core symptoms of ADHD, it does not provide the client with concrete strategies and skills for coping with associated functional impairment. Recommendations for the optimal treatment of adult ADHD call for the use of concomitant psychosocial interventions with medications.
İki uçlu bozukluğu olan DEHB hastalarının yönetimi, bağımlılıklar ve yetişkinlerdeki diğer ek hastalıklar
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) dikkatsizlik, dürtüsellik ve hiperaktivite ile belirli gelişimsel bir bozukluktur. Erken çocukluk dönemlerinde ilk olarak ortaya çıkan bu sendrom yaşamın bütün dönemlerini etkileyebilmektedir. Uzun dönem izlem çalışmalarında çocukluk DEHB olgularının en az yarısının genç erişkinliğe kadar devam ettiği gösterilmiştir. Belirtilerin sürüyor olması, sosyal statü, akademik-mesleki başarı ve tam bir iyilik haline ulaşabilme bakımından bireyleri çok fazla etkiler. Bunlardan başka, erişkin DEHB tanısı olanlarda çok sayıda psikiyatrik eş tanı da (majör depresyon, bipolar bozukluk, madde kullanım bozuklukları, yaygın anksiyete bozukluğu ve davranım bozukluğu) vardır. Son zamanlarda DEHB ve bipolar bozukluk eş tanısı dikkat çekmektedir. Araştırmalar DEHB’li erişkinlerde ve özellikle çocuklarda bipolar bozukluk eş tanısını ve bipolar bozukluk pozitif aile öyküsünü yüksek bildirmektedir. Bipolar bozukluk ve erişkin DEHB bir çok önemli semptomu ortak olarak sergilemektedir. Bunlar psikomotor etkinlikte, çelinebilirlikte artış ve dürtüsel davranışları içermektedir. Erişkin DEHB‘de gözlenen bir diğer yaygın eş tanı alkol-madde kötüye kullanımıdır. Bu hastalar alkolü, maddeyi yada nikotini bir kendi kendine tedavi arayışı (self-medication) olarak kötüye kullanabilmektedirler. Erişkin DEHB tedavisi hastalarda önemli ilerlemeler sağlar. Duygudurum bozuklukları, anksiyete bozuklukları ve madde kötüye kullanımı gibi eş tanıların klinik tabloyu gizleyebileceği akla gelmelidir. Bu nedenle bu bozuklukların tedavisi de oldukça önemlidir. DEHB için birinci sıradaki tedavi seçeneği ilaçlardır. Erişkin DEHB tedavisinde yaygın olarak kullanılan amfetaminler, metilfenidat ve atomoksetin aynı zamanda FDA tarafından onaylıdır. Psikofarmakolojik yaklaşımlar DEHB’nin ana belirtileri üzerinde yararlı olsalarda, işlevsel bozulmalarla ilgili somut baş etme becerileri ve sağlam stratejiler geliştirebilmeyi sağlamazlar. Bu nedenle erişkin DEHB tedavisinde ilaçlarla uygun tedavilerin yanısıra psikososyal müdahalelerinde etkin kullanımı yerinde olacaktır.