Psychiatry and Clinical Psychopharmacology

1.

Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD, Kayseri-Türkiye

Psychiatry and Clinical Psychopharmacology 2006; 16: 274-288
Read: 807 Downloads: 531 Published: 05 March 2021

Human sexuality is composed of a multitude of the behaviours that are extremely complex and have been developed as a result of an evolutional process of million and million years. Throughout the evolutional history of the human being, women and men have developed different strategies in persuading each other to be partner, since they have faced different adaptive problems. Sexuality is controlled by the brain and the sex-linked structures of the brain and their functions are mainly formed by the organizational effects of the gonadal steroidal hormones during the foetal developmental period. Additionally, of course, sexuality is affected also by the hormonal, neurochemical milieu of the brain and by the environmental factors during the adult life. Although the investigation of the biological and evolutional basis of the human sexuality is in its early steps, understanding of the human being more accurately will become true when it is completed.


İnsan cinselliğinin biyolojik ve evrimsel temelleri

İnsan cinselliği son derece karmaşık, kendine has özellikleri olan ve birçok bileşenden oluşan bir davranışlar topluluğudur ve milyonlarca yıldır süregelen evrimsel bir sürecin sonucunda gelişmiştir. İnsanın evrimsel gelişme tarihi boyunca kadın ve erkekler farklı uyumsal sorunlarla karşılaşmış oldukları için, birbirlerini eş olmaya ikna etmede farklı cinsel stratejiler geliştirmişlerdir. Cinsellik beyin tarafından yönetilir ve beynin cinsellikle ilişkili yapıları ve işlevleri fötal gelişim sırasındaki gonadal steroid hormonlarının organizasyonel etkileri ile şekillendirilir. Cinsellik bunun dışında yaşamın daha sonraki yıllarındaki beynin hormonal ve nörokimyasal ortamından ve çevresel etkenlerden de etkilenir. İnsan cinselliğinin biyolojik ve evrimsel kökenlerinin araştırılması işi henüz çok erken dönemlerinde olsa da, ta4mamlandığında insanın çok daha iyi tanınması ve anlaşılması mümkün olabilecektir.

Files
EISSN 2475-0581