Objective: Catatonia, a motor dysregulation syndrome, can emerge in numerous psychological disorders, mainly in schizophrenia and mood disorders, as well as metabolic and endocrine disorders such as infections, toxic states, epilepsy and traumatic brain injury. In our study, we aimed to investigate demographic, clinical and treatment-related characteristics of catatonic patients managed in our clinic.
Method: Medical records of 57 patients diagnosed as catatonia according to DSM-IV-TR criteria, who were admitted to psychiatry ward of Gaziantep University, Medicine School between 1 January, 2003 and 31 December, 2011 were retrospectively reviewed.
Results: In patients with catatonia, mood disorders (63.2%) were found to be most common underlying or primary disease, while mutism (47.4%) was found as the most common catatonic symptom. There was a comorbid medical condition in 9 patients (15.8%). Patients underwent an average of 8.87 electroconvulsive therapy (ECT) sessions. Among 57 patients with catatonia, catatonic symptoms were resolved in 56 patients (98.24%) by benzodiazepine and ECT.
Conclusion: Although it is known that benzodiazepine combined with ECT yields a synergistic effect, it seems impossible to draw a conclusion about what kind of a mechanism involves in the occurrence of this effect. It may be translated as “known mechanisms of both treatments work together to achieve this synergistic effect”. In conclusion, the most important and prominent finding is the achievement of almost full recovery in catatonia by benzodiazepine-ECT combination in this study involving 57 patients with catatonia. As a result, it can be suggested that ECT combined with benzodiazepines could be safely referred by taking general status of patient into consideration.
Elektrokonvulsif tedavi ve benzodiazepin birlikte kullanımı ile katatoninin etkin tedavisi
Amaç: Bir motor disregülasyon sendromu olan katatoni, şizofreni ve duygudurum bozuklukları başta olmak üzere çok sayıda ruhsal bozuklukta ve endokrin bozukluklar, enfeksiyonlar, toksik durumlar, epilepsi, travmatik beyin yaralanmaları gibi metabolik ve nörolojik durumlarda ortaya çıkabilmektedir. Bu çalışmamızda kliniğimizde takip ettiğimiz katatonik hastaların demografik, klinik ve tedavi özelliklerini araştırmayı amaçladık.
Yöntem: 1 Ocak 2003-31 Aralık 2011 tarihleri arasında Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Servisi’nde yatarak tedavi gören DSM-IV-TR ölçütlerine göre katatoni tanısı konulan 57 hastanın dosyaları geriye dönük olarak incelendi.
Bulgular: Katatonili hastalarda altta yatan veya birincil hastalık olarak en sık duygudurum bozuklukları (%63.2), katatonik belirti olarak ise mutizm (%47.4) saptandı. 9 hastada (%15.8) eşlik eden genel tıbbi bir durum vardı. Hastalara ortalama 8.87 seans EKT uygulanmıştı. 57 katatonik hastadan 56’sının (%98.24) benzodiazepin ve EKT ile katatonik belirtileri geçmişti.
Sonuç: Katatonide benzodiazepin ile beraber EKT birlikte kullanımının sinerjik etki yaptığı bilinmesine karşın bu etkinin net olarak nasıl bir mekanizmayla oluştuğunu açık olarak söylemek mevcut bilgilerle mümkün görünmemektedir. Ancak, “her iki tedavi yönteminin bilinen mekanizmaları bir araya gelerek bu sinerjik etkiyi oluşturuyor” şeklinde bir yorum getirilebilir. Sonuç olarak, 57 katatoni hastasından oluşan çalışmamızın en fazla öne çıkan tarafı ve en önemli bulgusu katatoni tedavisinde benzodiazepin-EKT birlikte kullanımı ile tama yakın bir iyileşmenin elde edilmiş olmasıdır. Bu araştırmanın sonucunda, hastanın genel durumu göz önünde bulundurularak, EKT’ye ve birlikte benzodiazepinlere güvenli bir şekilde başvurulabileceğini söyleyebiliriz.