Organic and psychiatric factors are important in the pathogenesis of erectile dysfunction. The purpose of this study is to research distinguishing aspects of male erectile disorder from organic erectile disorder. Each man was evaluated for erectile dysfunction with a detailed medical and sexual history, physical examination, nocturnal penile tumescence (NPT), color Doppler ultrasonography, vacuum test, and Beck Depression Inventory (BDI), Liebowitz Social Anxiety Scale (LSAS), Coopersm ith Self-Esteem Inventory (CSEI). Structured Clinical Interview for the DSM (SCID II) was performed. 35 of the 52 consecutive erectile dysfunction patients were included in the study. Male Erectile Disorder Due to Organic Etiology (EDOE) was determ ined at 17 (58.627c) and Male Erectile Disorder (ED) was determined at 12 (41.387c) of the 35 erectile dysfunction patients. Venous leakage was the most com mon diagnosis in EDOE group. BDE, LSAS, CSEI scores and age, morning erection were statistically different between the two groups. Stepwise multiple regression analysis revealed that LSAS, CSEI, and age were predictors of erection degree. Obsessive-compulsive, dependent and avoidant personality disorders and traits were frequent betw een ED group. Increasing of organic erectile dysfunction frequency with aging is conforming to literature. But increased LSAS score and appropriately this, frequent avoidant personality disorder in ED is a new finding. This finding may be related with our culture or expression of overlapping feelings of shame, guilt, and failure. Replication of this study with excess subjects will reveal the accuracy of these findings.
Erkekte erektil bozukluk ve organik nedene bağlı erektil bozuklukların ayrımı
Erektil disfonksiyonun patogenezinde organik veya psikiyatrik faktörler rol oynar. Bu çalışmanın amacı erkekte erektil bozuklükluğun (EB) organik nedene bağlı erektil bozukluktan (OEB) ayırt edici özelliklerini araştırmaktır. Çalışmaya alınanların ayrıntılı tıbbi ve cinsel öyküleri alındı, fizik muayene, nokturnal penil tumesans (NPT), renkli Doppler ultrasonografi, vakum testi yapıldı; Beck Depresyon Envanteri (BDE), DSM için Yapılandırılmış Klinik Görüşme (SCID II), Liebowitz Sosyal Anksiyete Skalası (LSAS) ve Coopersmith Benlık-Saygısı Envanteri (CBSE) uygulandı. Erektil disfonksiyon nedeniyle gelen 52 hastadan 35'i çalışmaya alındı. 35 erektil disfonksiyon hastasının 17'sinde (7.58.62) OEB ve 12 sinde (7c 41.38) EB tanısı konuldu. OEB grubunda venöz kaçak en sık konulan tanıydı.iki grubun BDE, LSAS, CBSE puanları, yaş ve sabah sertliği arasında istatistiksel olarak anlamlı fark vardı. Basamaklı multipl regresyon analizi LSAS, CBSE ve yaşın ereksiyon derecesinin yordayıcıları olduklarını ortaya koydu. Obsesif-kompulsif, bağımlı ve çekingen kişilik bozukluğu ve eğilimleri EB grubunda sıklıkla rastlandı. Yaşlanmayla birlikte OEB sıklığının artması literatürle uyumludur. Fakat EB da LSAS skorlarının yüksekliği ve bununla uyumlu olarak çekingen kişilik bozukluğunun sık görülmesi yeni bir bulgudur. Bu bulgu bizim kültürümüzle ilişkili olabileceği gibi, birbiriyle örtüşen utanma, suçluluk ve başarısızlık duygularının bir ifadesi de olabilir. Daha fazla sayıda hastayla bu çalışmanın tekrar edilmesi bu bulguların doğruluğunu ortaya koyacaktır.