Objective: Psychiatric comorbidity is seen in nearly two-thirds of inpatients in general hospitals. This comorbidity is recognized as a risk factor for longer length of stay and increased rates of rehospitalization. It has been consistently reported that decreased length of stay and rate of rehospitalization depend on the practice of consultation–liaison psychiatry (CLP). A stable CLP service in a general hospital would be expected to create changes in consultation patterns. In this study our aim was to determine the changes in the clinical variables related to CLP activities, and changes in the treatment choices writh psychotropic drugs between two given time periods.
Methods: We retrospectively evaluated the psychiatric consultations in two different periods performed by CLP Unit of the Dokuz Eylül University Medical School Psychiatry Department by using chart review method. We compared 1998-1999 and 2004-2005 time periods. Consultation rates were deduced from total consultations within two periods. Clinical variables on the practice of CLP were evaluated in only completely filled CLP forms.
Results: Psychiatric consultation rates were 1.7% for 1998-1999 and 2.6% for 2004-2005. Compared to overall consultation requests, departments of physical therapy and rehabilitation, internal medicine, dermatology, and neurology had the highest rates in both of the evaluated periods. The most common psychiatric diagnosis were mood disorders, adjustment disorders and anxiety disorders. SSRIs were the most prescribed drugs in both periods. The prescription of newer generation antidepressants and atypical antipsychotics were increased, while the prescription of typical antipsychotics were decreased by time (p<0.001).
Conclusion: Consultation rate is constantly increased over time. Patients who were on psychotherapy program have increased. Our results reflected the current trend of preferring the newer psychotropic drugs in the practice of CLP.
Konsültasyon liyezon psikiyatrisi uygulamaları ve farmakoterapi tercihlerindeki değişim
Amaç: Genel hastanelerde yatan hastaların yaklaşık üçte ikisinde psikiyatrik eştanı görülmektedir. Eştanılı durumların hastanede yatış süresi ve yeniden hastaneye yatışlar için bir risk etmeni olduğu kabul edilmektedir. Birçok araştırmada yatış süresinin ve yeniden yatışların konsültasyon liyezon psikiyatrisi (KLP) uygulamalarına bağlı olarak azaldığı gösterilmiştir. Belirli bir hastanede düzenli hizmet veren bir KLP biriminin konsültasyon isteme örüntüsünde değişikliklere neden olması beklenmektedir. Bu çalışmadaki amacımız 1998-1999 ve 2004-2005 yılları olmak üzere farklı zaman dilimi arasında; 1) KLP ile ilgili bazı önemli klinik değişkenlerin ve 2) Psikotrop ilaçlarla yapılan tedavi tercihlerindeki değişimlerin gösterilmesidir.
Yöntem: Bu çalışmada Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı KLP birimince iki farklı zaman diliminde doldurulan konsültasyon formları geriye dönük olarak değerlendirilmiştir. Çalışmaya alınan zaman dilimleri 1998-1999 ve 2004-2005 yıllarıdır. Konsültasyon oranları tüm konsültasyonlar üzerinden değerlendirilmiştir. KLP ile ilgili değişkenler incelenirken yalnızca tam olarak doldurulan konsültasyon formları değerlendirmeye alınmıştır.
Bulgular: Konsültasyon istenme oranları 1998-1999 dönemi için %1.7, 2004-2005 dönemi için ise %2.6’dır. Fizik tedavi ve rehabilitasyon, iç hastalıkları, nöroloji, dermatoloji servislerinin konsültasyon oranları her iki zaman dilimi içinde en yüksektir. Her iki zaman dilimi içinde de duygudurum bozuklukları, uyum bozuklukları, anksiyete bozuklukları en sık konulan tanılardır. Serotonin geri alım inhibitörleri her iki zaman diliminde en çok önerilen ilaçlardır. Yeni kuşak antidepresanların ve atipik antipsikotiklerin kullanımı zaman içinde artarken tipik antipsikotiklerin kullanımının giderek azaldığı görülmüştür (p<0.001).
Sonuçlar: Psikiyatri konsültasyonu isteme oranı zaman içinde artış göstermektedir. Psikoterapi önerilen hasta oranı artarken, psikotrop ilaç kullanımı yeni kuşak ilaçları giderek daha fazla kullanma şeklindeki güncel eğilimi yansıtmaktadır.