Benzodiazepines are widely used derivatives due to their efficiency and weak toxicity. However, there is a myth of clinical dependence to the prescription and the faulty attitudes of the pharmaceutical companies towards making benzodiazepines to be prescribed more which was later found not to be necessary. When a benzodiazepine is to be prescribed, question must be asked if the patiente has presdisposing factors for dependence. Since not all the benzodiazepines prescribed patients develop dependency, patients’ possible dependency profile must be considered. For example, attention must be paid to avoid prescription to the patients with Antisocial Personality Disorder. Since patients with Social Anxiety Disorder (previously known as social phobia) do no benefit from benzodiazepine treatment since core problems wont to be targeted, the antidepressant treatment will be more beneficial. Thus it’s important to be cautious when prescribing to this group of patients who generally have a history of drug abuse. Therefore, it is important to discuss with the patient to make the time limit of the treatment certain. In conclusion, when the efficiency of the benzodiazepines are re-evaluated and demonstrated, the personality traits should, strongly, be taken into consideration in the risk-benefit assessment.
Benzodiazepinlere bağımlılık önlenebilir mi?
Benzodiazepinler yüksek etkinlikleri ve zayıf toksik özellikleri nedeni ile sık kullanılan tüm evlerdir. Bununla birlikte, bunların reçetelendirilmesinde klinik baımlılığı yaptıkları ve bazı ilaç firmalarının geçmişte toplumu bu ilaçları gereksiz yere kullandırmaya özendirmeleri ve bunun daha sonra gereksiz olduğunun anlaşılması gibi yanlış tutumlarıdan dolay genel bir çekingenlik vardı. Bir hastaya benzodiazepin reçete edileceği zaman hastanın bağımlılığa yatkın özelliklerinin olup olmadığına bakılmalıdır. Benzodiazepin yazılan hastaları tümü bağımlılık geliştirmeyeceğinden dolayı hastanın bağımlılık geliştirebilme profili iyi belirlenmelidir. Örneğin, Antisosyal Kişilik Bozukluğu potansiyeli olan hastalara benzodiazepin yazılmamasına dikkat edilmelidir. Yine Sosyal Anksiyete Bozukluğu (eski adıyla sosyal fobi) tanısı konan hastalarda antidepresan tedavisi daha yararlı olacağından ve benzodiazepin tedavisi temel sorunları hedef almayacağından ve ilaç kötüye kullanımı bu grupta da sık görüldüğünden bu hastalara benzodiazepinler dikkatle yazılmalıdır. Bu nedenle, benzodiazepin tedavisinin zaman sürecini belirlemek için hasta ile ayrıntılı görüşmede fayda vardır. Sonuç olarak, benzodiazepinlerin etkinlişini yeniden gözden geçirip sergilerken risk-yarar yargısında kişilik özellikleri önemle dikkate alınmalıdır.