Psychiatry and Clinical Psychopharmacology
Review

Assessment of violence and aggression in psychiatric settings: Descriptive approaches

1.

FRCPC, Senior Lecturer and Honorary Consultant in Psychiatry, Neuroscience and Psychiatry Unit, The University of Manchester, England, The United Kingdom

2.

Postdoctoral Fellow, University of Texas, Southwestern Medical Center Dallas, Texas, USA

3.

Specialist in Psychiatry, Ankara-Turkey

Psychiatry and Clinical Psychopharmacology 2006; 16: 179-194
Read: 699 Downloads: 463 Published: 05 March 2021

Despite its clinical importance, aggression is a scarcely studied topic. This is mostly due to the innate nature of the conditions encircling the aggressive psychiatric patient. However, this vital psychiatric state should be described and intervention methods should be defined. Therefore, in this study aimed to present a systematic review of available data on description and management of aggression and violence in psychiatric settings. First part of this 2 part review deals with description and epidemiology of violence, while second part focuses on interventions for violent patients. A comprehensive Medline search was carried out using words; aggression, agitation, excitation, violence. More than 5000 papers retrieved in English were examined considering the objectives of this review. The majority of the studies have demonstrated a moderate association between mental illness and violence. The relationship between violence and mental illness vary considerably across different diagnoses. The highest rate of violence is reported in subjects with substance abuse disorder and antisocial personality disorder. Recent studies demonstrated that clinicians have some ability, albeit limited, to predict future violence. Although, unaided clinical assessment and judgment are used in everyday practice, methods such as actuarial assessment, guided clinical assessment and integrated approach have been proposed to increase the reliability and predictability of risk assessment. Among the risk factors proposed so far past violence behaviours reported to have the highest predictive value. To date we have some tools to estimate roughly probability of future violence and take appropriate measures in order to prevent unwanted consequences.


Psikiyatri kliniklerinde şiddet ve agresyonun değerlendirilmesi: Tanısal yaklaşımlar

Klinik önemine rağmen saldırganlık az araştırılmış bir konudur. Bu ço- ğunlukla saldırgan psikiyatri hastasının bulunduğu koşullarla ile ilgilidir. Bu yaşamsal önemi olan ruhsal durum ve gerekli müdahale yöntemleri bir an önce tanımlanmalıdır. Bu nedenle bu makalede ruhsal durumlarda görülen saldırganlık ve şiddet ile ilgili var olan tanımlayı- cı yayınlar gözden geçirilecektir. İki makaleden oluşacak bu gözden geçirmenin ilkinde şiddetin tanımlanması ve epidemiyolojisi üzerinde durulacaktır. Saldırganlık, ajitasyon, eksitasyon ve şiddet anahtar sözcükleri kullanılarak ayrıntılı bir Medline araştırması yapılmıştır. Bu geniş araştırma sonucu 5000 makaleye ulaşılmış, bu makaleler gözden geçirmenin amaçları göz önünde bulundurularak incelenmiştir. Araştı rmaların çoğunda ruhsal hastalık ile şiddet arasında orta derecede bir ilişki bulunmuştur. Şiddet ile ruhsal hastalık arasındaki ilişkiye yakı ndan bakıldığında ruhsal tanılara göre bu ilişkinin ciddi ölçüde de- ğiştiği görülmektedir. En yüksek şiddet oranları madde kötüye kullanı- mı ve antisosyal kişilik bozukluğu olan bireylerde bildirilmektedir. Son çalışmalar hekimlerin kısıtlı olsa da ileriki şiddet olaylarını öngörebildiklerini göstermiştir. Günlük uygulamalarda her ne kadar sadece klinik değerlendirme ve yargılar kullanılsa da; güdümlü klinik değerlendirmeler, yordayıcı istatistikler ile desteklenmiş değerlendirme araçları ve bütünleştirici yaklaşımların kullanılmasının riskin öngörülebilirliğini ve güvenilirliğini artıracağı önerilmektedir. Önerilen risk etkenleri arasında en güçlü öngörücünün, geçmiş şiddet davranışı olduğu bulunmuştur. Bugün ileriki şiddet olaylarının, henüz kabaca olsa da öngörülmesine yardımcı olacak ve istenmeyen sonuçları önlemek için gerekli adımların atılmasını sağlayacak değerlendirme araçlarının bulunduğu söylenebilir.

Files
EISSN 2475-0581