Delusional parasitosis is very rare psychiatric disorder. Patients believe that they are infested by parasites, worms, insects or bacteria, and they usually apply dermatologists or family practitioners for treatment at first, and referred to psychiatrists after their symptoms become more prominent. 10-15% of cases with delusional parasitosis have comorbid shared psychotic disorder. Antipsychotics are drugs of choice in these cases. In our case study we reparted that 5 members of the same family complained about the persistent belief that they were infested by parasites. The primary case of the family also have psychosis, limited mental capacity, vit B12 deficiency and history of menengitis in his childhood. We used risperidon for treatment of primary case. At the end of 2 months his symptoms ceased and other family members became asymptomatic without any medication. He was still asymptomatic at the end of six months. Our aim was to present a case with delusional parasitosis and folie á famille comorbidity, risperidon treatment in delusional parasitosis and review the literature.
Folie á famille ve delüzyonel parazitoz: Olgu sunumu ve literatürün gözden geçirilmesi
Delüzyonel parazitoz (DP) nadir görülen psikiyatrik bir bozukluktur. Olgularda parazit, kurtçuk, böcek ve bakterilerle enfekte olduklarına ilişkin yanlış bir inanış vardır. Olgular rahatsızlıklarının bedensel bir sebebi olduğunu düşündüklerinden genelde dermatolog, aile hekimi gibi diğer branş hekimlerine başvururlar. Psikiyatriye başvurmaları genelde rahatsızlıkları ilerledikten sonra görülür. Bu hastalığın diğer bir özelliği, Paylaşılmış Psikotik Bozukluk (PPB)’un bu vakalarda %10-15 gibi nispeten yüksek oranda görülmesidir. Tedavide genelde tipik ya da atipik antipsikotikler kullanılmaktadır. Bu yazıda içinde DP olan 1 olgu ve PPB’u olan toplam 5 kişilik bir aile sunulmuştur. Birincil olguda DP bulgularına ilave olarak psikotik bozukluk, sınırda mental durum, vitamin B12 düşüklüğü ve geçirilmiş menenjit öyküsü mevcuttu. Birincil olgunun risperidon ile tedavisi sonrasında 2 ay içinde belirtilerinde gerileme olduğu, bu düzelme ile birlikte diğer aile üyelerinde de belirtilerin ortadan kalktığı gözlenmiştir. Altı ay sonunda tekrar edilen ruhsal değerlendirmede hastanın asemptomatik olduğu tespit edilmiştir. Bu olgu sunumu ile DP ve PPB birlikteliğinin vurgulanması, tedavide risperidon kullanımı ve konuyla ilgili yayınların gözden geçirilmesi amaçlanmıştır.